Küreselleşme Olgusu ve Hukuk Öğretimi -1-

A -
A +

Ekonomik, politik, sosyolojik, antropolojik vb. birçok farklı perspektiften küreselleşme olgusu çok sayıda tanımsal çerçeve ile ele alınmıştır. İktisadi açıdan örneğin küreselleşme "uluslararası mal, hizmet ve sermaye pazarlarının entegrasyon süreci" (D. Rodrik) olarak nitelendirilmiştir. Sosyolojik boyutu ile küreselleşme örneğin, "dünya genelinde sosyal ilişkilerin yoğunlaşması" (Giddens) veya "dünyayı bir bütün olarak düşünme bilincinin yoğunlaşması" (R. Robertson) biçiminde tanımlanmıştır. Bu olgunun sınır tanımaz yayılımını ifade eden bir başka sosyolojik tanımlamaya göre küreselleşme, "coğrafik, kültürel ve sosyal düzenlemeler üzerinde coğrafi sınırlamaların giderek azalması ve insanların bu durumun farkına varmasıdır." (Waters)

Bütün bu tanımsal çoğulluğa rağmen, küreselleşmenin ifade ettiği anlam dünyasının özünü, ekonomik, politik, sosyolojik, kültürel vs. 'sınır aşırı yayılım ve/ya sınır tanımazlık' oluşturmaktadır. Küreselleşme, bu karakteristiği ile belirli bir yerelliğe, ulusallığa ya da ölçeğe özgülenmiş olan birçok yerleşik yapı ve düzenekleri 'yapı bozumuna' uğratmaktadır. Bu meyanda zikredilmesi gereken alanlardan birisi de kuşkusuz ulusal hukuk düzenleri olmuştur. Doğrudan hukuk düzenlerini de 'yapı bozumuna' uğratıcı etkiye sahip olan küreselleşme olgusu, kaçınılmaz biçimde hukuk öğretiminin de kendisini yeniden tanzim etme gereğini doğurmaktadır. Küreselleşme olgusu, bu doğrultuda hukuk mesleği ve hukukçu profili üzerinde hukuk öğretiminin uluslararasılaşmasını icbar eden önemli bir etki doğurmuştur.
Bu gerçekliğin bir yansıması olarak dünyada uluslararası akademik platformların oluşturulduğunu görmekteyiz. Kuşkusuz bu çabalar, uluslararası yükseköğretim pazarında ekonomik payın artırımı, hukuk sistemlerinin ihracı, kültürel aktarımı gibi farklı saiklerle yorumlanabilir. Ancak globalizasyon, çarpıcı-dönüştürücü bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır.

Sözünü etmiş olduğum akademik platformlardan birisi de global hukukçu profili için gerekli olan mesleki becerileri üretmek ve geliştirmek amacıyla ilk kez The John Marshall Law School tarafından gerçekleştirilen 'Küresel Hukuk Becerileri Konferansı' olmuştur. Bu yıl onuncusu 20-22 Mayıs tarihlerinde Chicago'da düzenlenen ve benim de katılma fırsatı bulduğum bu kongreye yirmi beş ülkeden yaklaşık 200 hukukçu öğretim üyesi iştirak etti. Amerikan Barosu, Amerikan Hukuk Fakülteleri Birliği, Uluslararası Barolar Birliği gibi kurumlar da bu konferansa katkı sağladı.

Çok sayıda sunum ve panelin gerçekleştirildiği kongrenin akademik programı, ilgili platformun dayandığı fikri zemini ortaya koymaktadır. Bu çerçevede kongrede öncelikle, yabancı öğrencilere yönelik oryantasyon programlarında karşılaşılabilecek temel sorunlar ve izlenecek yöntemler ortaya konuldu. Küresel çapta hukuk uygulaması açısından öğrencilerin eğitiminde izlenecek temel ilkeler, küresel iş yaşamının talepleri ile hukuk fakültelerinin fiziki yapısı ve öğrenim sürelerine ilişkin kısıtlılıklarının dengelenmesi çerçevesinde ele alındı. Küresel hukuk uygulamasında etiğin rolü ve önemi çerçevesinde öğrencilerin küresel meslek etiği doğrultusunda eğitilebilmesinin yolları tartışıldı. Kültürler arası ilişkilerin ve farklılıkların hukukun küresel uygulamasında ortaya çıkarabileceği problemler üzerinde durularak mevcut ve muhtemel problemlerin aşılabilmesi yolunda öneriler geliştirildi. Küresel bağlamda hukuk öğretiminin metodolojisi ve bu bağlamda karşılaştırmalı hukukun önemi ele alındı. Küresel bağlamda hukuk öğretimi konusunda farklı ülkelerin katetmiş olduğu mesafe, kazanımlar ve zorluklar somut vaka ve tecrübeler üzerinden paylaşılarak ortak bir gelecek projeksiyonu oluşturmanın imkânları tartışıldı.
Ülkemizde mesleki anlamda global hukuk becerilerine sahip hukukçuların istihdamını gerekli kılan uluslararası davalarda, hem uluslararası şirketler ve hem de ilgili kamu mercileri yabancı hukukçulardan hizmet almak zorunda kalmaktadır. Ne yazık ki çoğunluk hukuk fakültelerimiz, küreselleşmenin ortaya çıkardığı bu gerçekliğin gerekli kıldığı bilgisel donanım ve mesleki yeterliliği sunma noktasında yetersiz kalmaktadır. Bu amaca yönelik olarak bütünlüklü bir yapısal dönüşüm gereklilik arz etmektedir.
Önümüzdeki hafta küreselleşme bağlamında Türk yükseköğretiminde hukuk öğretiminin önündeki tehditler, fırsatlar ve yapısal dönüşüm imkânlarını konu edineceğiz...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.