Kurumsallaşma Vizyonu ve Üniversiteler

A -
A +
Türkiye yükseköğretim alanı son on yılda oldukça dinamik bir büyüme eğilimine tanık olmuştur. Bu niceliksel büyüme sürecinde çok sayıda devlet ve vakıf üniversitesi kurulmuş ve brüt okullaşma oranımız yüzde seksenlerin üzerine çıkmıştır. Son on yıla gelinceye kadar 77 üniversitesi olan Türk yükseköğretiminde bugün itibariyle üniversite sayısı 193’e ulaşmıştır. Yükseköğretim alanındaki bu genişleme trendi yükseköğretim sisteminin ve kurumsal yapısının temel parametrelerinde de bir dönüşüme yol açmıştır. Bu çerçevede uluslararasılaşma, bilişim teknolojileri, rekabet, mobilizasyon, kalite güvencesi, hesap verebilirlik, inovasyon ve farklılaşma gibi kavramlar ön plana çıkmıştır. Böylelikle üniversiter alan daha karmaşık bir sistemik yapıya dönüşmüştür. Hacimsel büyüme ve sistemsel çeşitlilik, yükseköğretimin bizatihi niteliğine ve hizmet alanlarına ilişkin değişime yol açmıştır. Bu durum, sistemin kendi özgün akademik ve etik değerlerinin aşınmasına yol açma riskini de barındırmaktadır. Hâlen inşa ve gelişim sürecini sürdüren Türk yükseköğretiminin yüzleştiği temel sorunlardan birisi de kurumsallaşmadır.
Kurumsallaşmanın temel amacı, sistemin kişilere bağımlılığını izale ederek, kurumsal işleyiş yöntemlerinin geliştirilmesidir. Kurumsallaşma, iş akışında yapı ve süreçlerin oluşturularak, kişi odaklılığın en asgari düzeye indirgenmesini ifade eder. Sürecin sorumlularının şahsi tercih ve seçimlerinden bağımsız biçimde işlemesi ve yönetsel sürekliliğinin temin edilmesi amaçlanır. Kurumsallaşma, sistemin sürekli biçimde değişim ve gelişime açık bir hâle getirilmesini ve yönetsel öğrenmeyi mümkün kılar.
Kurumsallaşma, her bir çalışanın sisteme gönüllülük esası çerçevesinde etkin bir katılımcılık anlayışıyla dahil olmasını temin eder. Akademik kurumsal değerler, mensupların bir aidiyet duygusu ile kurumsal bünyede sosyalleşebilme imkânını var eder. Bu değerler ve/ya ilkeler, özgün bir örgüt kültürü üretebilir. Söz konusu değerler üzerinden akademik sosyal yapılanma, kurumsallaşmanın asli bir aracı olarak tezahür edebilir.
Kurumsallaşmanın akademik birimler arasında sosyo-kültürel uyumu artırması, kurum içerisinde görev ve sorumluluk alanındaki çatışmaların izalesi ve yetki yoğunlaşmasının ortaya çıkarabileceği duyarsız kötü yönetim pratiklerinin önlenmesini temin edici bir etki doğurur. Aynı zamanda rutin iç dinamiklerin ortaya çıkaracağı iş karmaşasından azade biçimde kurumsal vizyon hedefinde ilerlemeye imkân sağlar.
Kurumsallaşma vizyonunun öngördüğü temel ölçütlerden birisi esnekliktir. Esneklik, kurumsal yapının çevresel gelişmelere hızlı biçimde uyum kapasitesini ve kabiliyetini artırır. Uyumdaki hantallık ve/ya katı yönetsel davranış kalıpları kurumsallaşma düzeyindeki yetersizliğe işaret etmektedir. Bir başka ölçüt, yönetsel özerklik ilkesidir. Kurumsallaşma vizyonuyla yönetsel özerkliğini ve özgünlüğünü muhafaza eden üniversiteler, diğerlerinden daha farklı bir kurumsal kimlik kazanma potansiyeline sahip olabilirler. Bu vizyon, örgütsel birliği ve uzlaşma kültürünü gerekli kılar. Özgül bir sosyal gruplaşma alanı olarak üniversitelerde uzlaşmazlıkların çözümlenmesinde izlenecek usullerin ve/ya teamüllerin belirlenmesi önem arz eder.
Kurumsal vizyonun gerçeklik kazanması adına, belirlenmiş organizasyon şeması çerçevesinde net biçimde görev tanımlarının yapılması; sorumluluk ve yetkilerin dağıtılması; kalite standartlarının belirlenmesi; iş yönetiminin normatif çerçevesinin tayin edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, bilgi akışını/paylaşımını temin eden bir bilgi sistemi ve ağı oluşturulmalıdır.
Üniversitelerde yapılandırılmış, somut hedef ve iş tanımlarını içeren bir kurumsal yapı amaçlanmalıdır. Bu yapının tamamlayıcı unsuru, belirlenmiş hedeflerin ve hedeflere yönelik çalışmaların dinamik biçimde sorgulandığı bir yönetsel pratiktir. Yönetim ve iç denetimde yapılandırılmış dinamik bir model kurgulanmalıdır. Bu model dâhilinde, yönetsel süreçlerin sorumluluğunu üstelenebilecek bir donanımla özveri temelinde hayata geçirilecek olan kurumsallaşma vizyonu, paydaşlarının huzur ve mutluluğunu amaç edinen bir kurumsal yapının gerçekleştirilmesine imkân verecektir.
Kurumsallaşma vizyonuna sahip olmayan üniversite/ler, yükseköğretimin yüzleşmekte olduğu özdeşleme/benzeşme riskini özgün bir kurumsal kimlik var ederek bertaraf etme potansiyelini üretemezler. Böylelikle ilgili yükseköğretim kurumları rekabet gücünü ve olumlu anlamda fark oluşturma kabiliyetlerini kaybedecek veyahut bu potansiyele hiç ulaşamayacaktır.
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.