Kendisini sevdirmenin yolu nedir?

A -
A +

Sevilmenin yolu, sevmesini bilmekten geçer. Başka bir ta'bîrle, iyi insan, herkes tarafından sevilir. Dînimizin bildirdiği esâslara uyan Müslümân iyi insan demektir. Hemen herkes, kendisiyle ilgilenilmesini, kendisinden, işlerinden bahsedilmesini ister. Çok kimsenin bir dakîkalık telefon konuşmasında, 5-10 defa "Ben" dediği tesbît edilmiştir. Çok kimseyi, hükûmet kurulmasından çok, kendi mes'elesi ilgilendirir. Başkasına yaklaşabilmek için onun sevdiği, ilgilendiği konuları bilmek gerekir. Hemen her insan, en az bir bakımdan kendini çok insandan üstün görür. "Ben bakan olsam, ben başbakan olsam şöyle yaparım" dediği görülür. Belki böyle konuşan kimselerin çoğunun müdür olacak kâbiliyeti bile yoktur. Çünkü insanın nefsi, dâimâ yükselmeyi, şef olmayı, başkalarının kendisine tâbi olmasını ister. Bu, nefsin arzûsudur. Herkeste de nefis olduğunu düşünerek, ona göre hareket edilirse, çetin mes'eleleri çözmek zor olmaz. Bir kimsenin sevdikleri, kendini beğenip takdîr edenlerdir. O hâlde sevilmek için başkalarını takdîr edip sevmek gerekir. İnsanın nefsi takdîrden hoşlanır, tenkîdden hoşlanmaz. Tenkit, düşmânlığa yol açar. GÜZEL AHLÂK NEDİR? Başkalarının bize nasıl muâmele etmelerini istiyorsak, biz de onlara aynı şekilde davranmalıyız! Meselâ gülerek karşılanmayı, bir çay, bir kahve ikrâm etmelerini istiyorsak, biz de başkalarını güler yüzle karşılamalıyız, onlara gerekli ikrâmlarda bulunmalıyız! Sevilmek, takdîr kazanmak için, herkese samîmî bir alâka göstermek, gülümseyerek selâm vermek, hâl ve hâtırını sormak gerekir. Yapmacık hareketlerden de kaçınmalıdır! Yapmacık hareketler, fayda yerine çok zaman zarar verir. Kendimize "Samîmiyetsiz" dedirtmemeliyiz. Samîmî olmaya kendimizi alıştırmalıyız. Meselâ birisi bizi telefonla aramış ve kendinin kim olduğunu bildirmemişse, "İnsan önce kendini tanıtır" diyerek tenkitle söze başlamamalıdır. "Buyurun efendim, kiminle müşerref oluyorum" diyerek karşımızdakinin kendisini takdîm etmesine fırsat vermelidir. Daha sonra, "Efendim, size yardımcı olmak benim için bir şereftir" dersek, karşımızdakinin kalbini fethetmeye giden yolu keşfetmişiz demektir. Kendini sevdirmenin yolu, iyi insan olmaktır. İyi insan da güzel ahlâklı olandır. Güzel ahlâk nedir? Güzel ahlâkla ilgili hadîs-i şerîflerden birkaçı şöyledir: "Kendinden uzaklaşanlara yaklaşmak, zulmedenleri affetmek, kendini mahrûm edenlere [kendine bir şey vermeyenlere] ihsân etmek, güzel huylu olmaktır." [İ. Süyûtî] "İyi huyları tamâmlamak, yerleştirmek için gönderildim." [Hâkim] "Sûreti ve huyu güzel olanı Cehennem ateşi yakmaz." [Taberânî] "Kıyâmette, terâzîde güzel ahlâktan daha ağır gelen başka şey yoktur." [Tirmizî] Yalancılık ne kadar kötüyse, doğruluk da o kadar iyi, güzel ve fazîletlidir. Peygamber Efendimize olgunluğun alâmeti sorulduğunda, "Doğru konuşmak ve doğrulukla iş yapmaktır" buyurdu. (İmâm-ı Gazâlî) Sadâkat [doğruluk] hakkında İslâm âlimleri buyuruyorlar ki: "En güzel amel doğruluk, en çirkini de yalancılıktır." "Dünyâda doğru insan görmedim diyen; eğer kendisi doğru olsaydı, doğru olanları bulurdu." "İslâm dîni, üç temel üzerindedir. Bunlar; hak, sadâkat ve adâlettir." "DOĞRUYU ARAYINIZ!" Her şeyin başı doğruluktur. Her işin nizâm ve intizâmı doğruluk iledir. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki: "Şüphelilerden uzaklaş! Şüphe vermeyene sarıl! Doğruluk, sükûn ve huzûrdur." [Tirmizî] "Tehlikenin doğruluk içinde olduğunu görseniz de, doğruyu arayınız! Çünkü doğrulukta kurtuluş ve selâmet vardır." [İbn-i Ebid-dünyâ] "Doğru olunuz, doğruluk gerçeği, gerçek de Cennet yolunu gösterir. Bir kimse doğruluktan ayrılmaz, doğruluğu düstûr edinirse, Allah indinde o kimse sıddîklardan olur." [Buhârî] "Kıyâmette fâsık-sâlih herkes pişmân olacaktır. Fâsıklar fıskı bırakıp doğruluk ve takvâ üzere bulunmadıklarına, sâlihler ise daha çok ibâdet etmediklerine pişmân olacaklardır." [Ferâidü'l-fevâid]

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.