Ölüm hakkında bazı İslam büyüklerinin sözleri

A -
A +

 Ölüm hakkında birçok âyet-i kerîme nâzil olmuş, pekçok da hadîs-i şerîf vârid olmuştur. Bunların yanında, İslâm âlimleri de çok kıymetli sözler söylemişlerdir. Bugün ve yarınki makâlelerimizde inşâallah, sizlere onlardan birer demet takdîm etmek istiyoruz:

Ölüme dâir, Sahâbe-i kirâmın da çok güzel sözleri olmakla beraber, biz bugün daha ziyâde Tâbiînden bazı nakiller yapmaya çalışacağız. Tâbiîn devrinde Kûfe'de yetişen büyük âlim ve velîlerden Rebî bin Haysem (rahmetullahi aleyh) buyurmuştur ki: "İnsanın bekledikleri arasında, ölümden hayırlısı, daha iyisi yoktur." Yine Tâbiînin büyüklerinden, adâleti, insâfı ve güzel ahlâkı ile meşhûr Halîfe Ömer bin Abdilazîz (rahmetullahi aleyh) hazretleri, akrabâsından birisine gönderdiği bir mektupta şunları yazmıştır: "Eğer gece ve gündüzünde ölümü hâtırlamayı şiâr edinmek istersen, fânî ve geçici olana rağbet etmeyip bâkî ve devâmlı olana yönel. Ve's-selâm." Tâbiînin zâhid, âbid ve müttekîlerinden ve velîlerden Sâbit bin Eslem el-Benânî (rahmetullahi aleyh) de buyurdu ki: "Bir kimsenin, ölümü çok hâtırlaması, amellerinde kendisini gösterir." 
BERÂT'TA VERİLEN LİSTEKezâ Tâbiîn devrinde Medîne-i Münevvere'de yetişen büyük âlimlerden Atâ bin Yesâr (rahmetullahi aleyh) buyurdu ki: "Şa'bân ayının on beşinde, yani Berât gecesinde, o yıl içinde ölecek olanların listesi, Azrâîl aleyhisselâma verilir. Bu arada ev yapan, su akıtıp ağaç diken ve yeni evlenen nice kimseler vardır ki isimleri bu listededir. Fakat onlar bunu bilmezler." Tâbiînin meşhûr hadîs hâfızlarından ve velîlerden Mekhûl eş-Şâmî (rahmetullahi aleyh) bir cenâze görünce; "Siz sabâhleyin gidiyorsanız, biz de akşamleyin geleceğiz. Şu cenâze açık bir öğüt ve ibret alınacak bir şeydir. Fakat gaflet çok. Öncekiler geçip gidiyorlar, fakat arkadakiler hiç aldırış etmiyorlar" buyurmuştur. Yine Tâbiînin büyüklerinden ve evliyânın meşhûrlarından Ebû Müslim Havlânî (rahmetullahi aleyh) harâbe yerleri görünce, başında durup; "Ey harâbe! Senin sahiplerin, senin üzerinde yaşayanlar nerede? Onlar ölüp gittiler; sâdece amelleri, yaptıkları işler kaldı. Her türlü istekler, arzû ve hevesler bitti; hatâlar, günâhlar kaldı. Ey insanoğlu! Hatâyı, günâhı terk etmek, tövbe etmekten ve af dilemekten daha kolaydır" derdi. Kezâ derdi ki: "Benim en güzel şekilde yetişip büyüyen çok tatlı bir evlâdım olsa ve en tatlı zamânında vefât etse, benden alınsa, bu, Allahü teâlânın takdîri ile olduğu için, buna râzı olmak, bana dünyâdan ve dünyâdaki şeylerden daha hayırlıdır." Tâbiînin tanınmışlarından ve evliyânın büyüklerinden Ka'bü'l-Ahbâr (rahmetullahi aleyh) de buyurdu ki: "Ölümü gerçekten tanımış bir kimseye, dünyâ belâ ve musîbetleri, dert ve sıkıntıları çok hafîf gelir."Tâbiîn devrinin büyük hadîs, kırâat, fıkıh imâmlarından ve velîlerden A'meş (rahmetullahi aleyh) ise buyurdu ki: "Bir cenâze olduğunda, bizim hepimizi öyle bir hüzün kaplardı ki, kime ta'ziyede bulunacağımızı tanıyamaz hâle gelirdik." 
MÜSLÜMAN HAMD EDER...Tâbiînden, meşhûr hadîs âlimi ve velîlerden İbn-i Muhayrız (rahmetullahi aleyh) insanların ahde vefâ göstermelerini isterdi ve kendisi de buna son derece dikkat ederdi. Mûsâ bin Ukbe diyor ki: İbn-i Muhayrız ile Remle'de bir cenâzede bulundum. Şöyle diyordu: "Anladım ki içlerinden birisi vefât ettiği zaman Müslümânlar: 'Bizleri, İslâm dîni üzere öldüren Allahü teâlâya hamd olsun' derler. Sonra bunu unuturlar. Ne ölümü, ne de bu söyledikleri sözlerini hâtırlarına getirirler." Gâziantep velîlerinden Dervîş Hâcı (rahmetullahi aleyh) buyurdu ki: "Ölüm bilinmeyen bir şeydir. Gelmeden görünmez, gelince de amân vermez. Ölüm seferine çıkanın bir daha geri dönmesine imkân yoktur. Bu yalan dünyâ nice defâlar dolup boşalmıştır. Ölüm nice anaların yavrusunu almış, nice babaların boynunu bükmüş, nice yavruları anasız, babasız koymuştur. Herkes birbirinin öldüğünü, gül benzinin kara toprakta solduğunu görür. Bununla berâber dünyâya bağlanmaktan vazgeçmez, dünyâ derdini çeker, dünyâ işine dalar. Fakat nihâyet yaptığını bırakıp gider. Böyle olduğu hâlde, kimse aklını başına toplayıp yalancı dünyânın hâlini anlayamamakta ve bu yolculuğa hâzırlanmamaktadır." [İnşâllah yarın da bu konuda birkaç kelime daha yazalım.]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.