Cömertliğin fazîleti

A -
A +

Dünkü makâlemizde de ta'rîf ettiğimiz üzere, cömertlik, kendine ihtiyâcı olmayan şeyleri başkalarına vermektir. Îsâr ise, kendine gereken şeyleri başkasına vermektir. Yani başkalarını kendine tercîh etmektir.

Cömertliğin en üstün derecesi olan îsâr büyük bir haslettir. Ancak bunu büyük insanlar yapar. Allahü teâlâ, Eshâb-ı kirâmı överken buyuruyor ki:
"Onlar, fakr u zarûret içerisinde olsalar bile, diğerlerini kendilerine tercîh edip öz cânlarından daha üstün tutarlar." [Haşr, 9]
Hadîs-i şerîfte de buyuruldu ki:
"Kendisine gereken bir şeyi, kendi arzû ve ihtiyâcını tehir edip başkasına verirse, Allahü teâlâ, onun günâhlarını affeder." [İbn-i Hibbân]
Medîne'nin yerlisi olanlar [Ensâr-ı kirâm], Medîne'ye hicret eden Müslümânlara [Muhâcirlere] büyük fedâkârlıklarda bulunmuşlardır. Onları bütün mâllarına ortak etmişlerdir.
Resûl-i Ekrem Efendimiz, ganîmetlerin taksîminde iki teklîfte bulundu. Ya Ensâr'ın evlerinden çıkıp başka bir yerde kalmaları şartı ile ganîmetlerin hepsi Muhâcirlere verilecek veyâ Muhâcirler, Ensârın evinde bir müddet daha kalmak şartı ile, ganîmetler Ensâr ile Muhâcirler arasında taksîm edilecekti. Bu teklîfler için Ensâr-ı kirâm, "Biz ganîmet istemeyiz. Hepsi Muhâcirlere verilsin! Ancak onların evlerimizden çıkmalarına da aslâ râzı olamayız" dediler. Buna Peygamber Efendimiz çok memnûn oldu.

BAŞKASINI KENDİSİNE TERCÎH
Peygamber Efendimize bir misâfir geldi. Evde yenecek hiçbir şey yoktu. Ensârdan biri, bu misâfiri alıp evine götürdü. Onun da evinde yalnız bir kişilik yiyeceği vardı. Kandili söndürüp yemeği misâfirin önüne koydu. Kendi de sofraya oturup yer gibi yapıyor, elini yemek kabına götürüp getiriyordu. 
Sabâhleyin, Resûlullah Efendimiz, ev sâhibine buyurdu ki:
"Allahü teâlâ, sizin akşamki misâfire gösterdiğiniz cömertliğe çok memnûn oldu. (Kendileri, ihtiyaç içinde olsalar da, başkalarını kendilerine tercîh ederler) âyet-i kerîmesini gönderdi."
Hazret-i Mûsâ'ya, Peygamber Efendimizin sâhip olduğu makâmlardan birinin nûru gösterilince, bayılacak hâle geldi, bu dereceye nasıl yükseldiğini sordu. Allahü teâlâ, "Yüksek ahlâkı sâyesinde bu dereceye kavuştu. Bu ahlâk îsârdır. Yâ Mûsâ, ömründe bir kere îsâr edene, îsâr ahlâkı ile bana kavuşana hesap sormaktan hayâ ederim" buyurdu. Cenâb-ı Hak, Peygamber Efendimizi överken "Elbette sen huluk-i azîm [büyük ahlâk] üzeresin" buyuruyor. (Kalem, 4)
"Önce cân, sonra cânân demek" uygun mu? Lüzûmlu bir şeyi başkasına vermek günâh mı? diye bir suâl hâtıra gelebilir.
Tabîî ki, "önce cân, sonra cânân" demek uygundur. Yani önce kendimizi kurtaracağız, sonra başkalarını. Kendi i'tikâdımız, kendi ahlâkımız düzgün değilse, başkalarını nasıl kurtarabiliriz?
Aslında, mâl yönüyle de bu böyledir. Kendimiz yokluk içinde iken, elimizdekini başkalarına vermek doğru olmaz. Nitekim, dünkü makâlemizde bazı sahâbîlerden, konuyla ilgili bazı misâller de zikretmiş bulunuyoruz. Her şeyde i'tidâl üzere, orta yolda olmak esâstır...
Cömert bir Müslümânın az ibâdeti, cimrinin çok ibâdetinden üstün olduğu gibi, cömert câhil de, cimri âlimden üstündür. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
"Cömert, Allah'a, insanlara, Cennete yakın, Cehennemden uzaktır. Cimri ise bunun aksinedir." [Tirmizî]
"Bir kulun kalbinde cimrilikle îmân bir arada bulunamaz." [Nesâî]

ÎMÂNI KUVVETLİ OLUR!..
Cömerdin îmânı kuvvetli, cimrinin îmânı ise zayıftır. Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
"Cömertlik îmân sağlamlığından ileri gelir. Îmânı sağlam olan Cehenneme girmez. Cimrilik, şekten, şüpheden meydâna gelir. [Îmânda] şüphesi olan da Cennete giremez." [Deylemî]
"Cömert olun ki, Allahü teâlâ da size cömertlik etsin! İyi bilin ki cimrilik küfürdendir, küfrün yeri de Cehennemdir." [Deylemî]
"Cömert kâfir, Cehenneme girerken, Allahü teâlâ, [Cehennemde vazîfeli meleklerin en büyüğü olan] Mâlik'e, "Bunu, dünyâdaki cömertliği nispetinde Cehennemin azâbı hafîf olan tarafına koy" buyurur." [Deylemî]
Cömert olmaya çalışmalı, cimrilikten sakınmalıdır! Bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki:
"Aman cimrilikten son derece sakının! Sizden öncekileri cimrilik helâk etmiştir." [Müslim]

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.