Dün, Ramazan Bayramını idrâk ettik

A -
A +

Ayların sultânı olan Ramazân-ı şerîf ayını da uğurladık. Bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Bir kimse, Ramazân ayında oruç tutmayı farz bilir (yanî vazîfe bilir) ve orucun sevâbını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günâhları afv olur." [Sahîh-i Buhârî]

Ramazân-ı şerîfte tutulan oruç, şâyet hâlis bir niyetle tamâmlanmışsa, ona verilecek manevî ecir ve sevâba, insanlarca bir ölçü ve sınır konulmasına imkân yoktur. Çünkü bir hadîs-i kudsîde Cenâb-ı Hak, "Oruç sırf benim için edâ edilen bir ibâdettir, onun mükâfâtını da ancak ben takdîr ederim..." buyurmuştur.
Bugün, 2 Şevvâl-i şerîf Cuma; dün "Ramazân Bayramı"nı idrâkle şereflendik. Bilindiği gibi "Ramazân" kelimesi "yanmak" demektir. Çünkü Ramazân ayında oruç tutan ve tövbe eden Müslümânların günâhları yanar, yok olur. Bundan dolayı da Müslümânlar bayram yaparlar. Ramazân ayı gittiği için değil, günâhlarımız affolduğu için, büyük sevâp ve ni'mete kavuştuğumuz için bayram yapıyoruz.
İKİ BAYRAMIMIZ VAR
Dînimize göre, bayram ikidir. Birincisi, Arabî aylardan Şevvâl ayının birinci günü "Ramazân Bayramı"; ikincisi, Zilhicce ayının onuncu günü "Kurbân Bayramı"dır. Ramazân Bayramı, üç gün, Kurbân Bayramı ise dört gündür. Allahü teâlâ, Cenneti, Ramazân Bayramı günü yarattı. Tûbâ ağacını o gün dikti. Cebrâîl aleyhisselâmı o gün vahiy elçiliğine seçti. Peygamber Efendimizin ilk kıldığı bayram namazı, Ramazân Bayramı namazıdır.
Peygamber Efendimiz Medîne-i münevvere'ye hicret ettiğinde, Medînelilerin Câhiliye âdetlerinden kalma bayramları kutladıklarını görünce onları ikaz etti; "Allahü teâlâ, size, onlardan daha hayırlı iki bayramı (Ramazân ve Kurbân Bayramlarını) ihsân etti" buyurdu.
Müslümânlar, bayram gece ve günlerine ayrı bir önem verirler. Zîrâ bu gece ve günler, günâhların affedildiği, birlik ve berâberlik duygularının pekiştirildiği, yoksulların sevindirildiği geceler ve günler olması bakımından sevinç ve neş'e kaynağıdır.
Her yıl Ramazân ayında Müslümânlar, günâhları affedildiği için sevinirler. Ayrıca İslâm büyükleri, bir Müslümânın Allahü teâlânın emirlerine uyup yasaklarından sakınarak, günâh işlemeden, harâm lokma yemeden geçirdiği günleri de bayram kabûl etmişlerdir.
Bayram gece ve günleri, günâhların affedildiği, rahmet kapılarının açıldığı zamanlardır. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: "Rahmet kapıları dört gecede açılır. O gecelerde yapılan duâ, tövbe reddolmaz. Fıtr (Ramazan) ve Kurban Bayramının birinci geceleri, Şâban ayının on beşinci (Berât) gecesi ve arefe gecesi."
Bayram günü sabâh vakti olduğu zaman, Allahü teâlâ, meleklere emreder. Onlar yeryüzüne inerler. Sokak başlarını tutarlar. İnsanlar ve cinnîlerden başka bütün mahlûkatın duyacağı bir sesle nidâ ederler. Derler ki:
- Ey ümmet-i Muhammed, kalkın! Rabbiniz büyük ihsânlarda bulunuyor, çok günâhlar affediyor.
Mü'minler, bayram namazını kılmak üzere câmilere ve mescidlere toplandıkları zaman, Allahü teâlâ meleklere şöyle hitap eder:
- İşçi çalışınca karşılığı nedir?
Melekler derler ki:
- Ücretinin ödenmesidir!
Şânı yüce olan Allah buyurur ki:
- Sizi şâhit tutuyorum! Ben, onlara sevâb olarak rızâmı ve mağfiretimi verdim.
"GÜNAH İŞLEMEDİĞİMİZ GÜN"
Bayram günleri, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanından beri, husûsî bir şekilde kutlanmıştır. Bütün İslâm devletlerinde de bugüne kadar kutlanarak gelmiştir. Her yıl Müslümanların sevinçli, neş'eli günleri tekrâr geldiği için böyle günlere "ıyd=îd" yani "Bayram" denilmiştir.
Bayram günleri, günâhların affedildiği, birlik ve berâberlik duygularının pekiştirildiği, yoksulların sevindirildiği günlerdir.
Hazret-i Ali bir kalabalığı eğlence içinde görüp, böyle eğlenip neşelenmelerinin sebebini sorduğunda onlar, "Bugün bayramımızdır" dediler. Bunun üzerine Hazret-i Ali de; "Günâh işlemediğimiz günler de bizim bayramımızdır" buyurdu.
Yine Müslüman, rûhunu teslîm (vefât) edeceği zaman rahmet meleklerini, Cennetteki ni'metleri görünce, onları görmenin zevkiyle sevinir. Bu zevkle can verme vaktinin de Müslümânın bayramı olduğu bildirilmiştir.
[Allahü teâlâ, bizlerin, necîp milletimizin ve bütün Müslümânların sıhhat ve âfiyet içerisinde nice bayramlara kavuşmasını nasîp buyursun. İnşâallah, konuyla ilgili, yarın birkaç kelime daha yazmak istiyoruz.]

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.