Umre hakkında birkaç kelime...

A -
A +
Hâtırlayacağınız üzere, dünkü makâlemizde, "hac" ve "umre" hakkında kısa bir mukaddime yapmıştık. Bugün inşâallah "umre" hakkında birkaç kelime daha yazmak istiyoruz.
Hac ve umre ibâdetleri insanlara dînî, dünyevî ve kültürel bakımlardan birçok faydalar sağlar. Dünyânın çeşitli ülkelerinden gelmiş bulunan, dilleri, renkleri ve milletleri ayrı olan Müslümânlar, bütün dîn kardeşlerinin yek-kalp, yek-vücut, yek-cihet (tek merkezde, aynı duygular etrâfında tek-yürek) olduklarını gördükçe, Allah'a ve dîne olan bağlılıkları artar. Bu sâyede doğru/temiz bir îmâna, sâlih bir amele ve güzel bir ahlâka sâhib olurlar...
"Umre", müslümânların "Ka'be-i muazzama"yı, hac mevsimi dışında ziyâret etmelerine denilmektedir. Umre için belirli bir zaman yoktur. Her zaman yapılabilir. Ancak "Arefe günü" sabâhından, "Kurbân Bayramı"nın dördüncü günü akşamına kadar yapılması mekrûh görülmüştür.
Demek ki "Umre", hac zamanı olan beş günden başka, senenin her günü, ihrâm ile yapılan, tavâf ve sa'y yapmak ve saçı kazımak veya kesmektir.
Hanefî ve Mâlikî mezheplerine göre, Müslümânların ömürlerinde birer defa umre yapmaları sünnet-i müekkededir (yanî müekked, kuvvetli sünnettir). Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinde ise umre de hac gibi ömürde bir kerre farzdır...
Sevgili Peygamberimiz, Medine-i münevvereye hicretinden sonra, sahâbîlerinin de katıldığı dört umre yapmıştır:
Birincisi: "Hudeybiye Umresi" [Hicrî-kamerî 6. senede vâkı olan bu umrede, müşriklerin mâni olmalarından dolayı ihsâr vâkı olmuş, yanî umre yarım kalmış, tamâmlanamamıştır.]
İkincisi: Hudeybiye anlaşmasından bir sonraki sene [yanî hicrî 7. senede] yapmaya karâr verdikleri "Kazâ Umresi" [Bir önceki sene yarım kalan umrenin tamamlanması.]
Üçüncüsü ise: Tâif dönüşü Ci'râne'de yaptığı umre.
Dördüncüsü de: Vedâ Haccında yaptığı umredir.
Hazret-i Katâde (rahimehüllah), bunu şöyle anlatıyor: Enes radıyallahü anh'a, "Resûlullah Efendimiz kaç umre yaptı?" diye sordum. Buyurdu ki: "Resûlullah Efendimiz, dört umre yaptı":
1- Hicretin altıncı yılında Zilka'de ayında Hudeybiye musâlehası yapılarak ihsâr vâki olan umredir, yanî müşriklerin, Peygamberimizin ve Eshâbının tamâmlamalarına mâni oldukları yarım kalan umre. 2- Hicretin yedinci yılında yapılan kazâ umresi. 3- Huneyn ganîmetlerinin taksîminde, Peygamberimizin Cirâne'de niyetlenerek yaptığı umre. 4- Vedâ Haccında, hac ile berâber yaptığı umre.
[Malum olduğu üzere hac, hicrî 9. senede farz olmuştur; Peygamberimiz o sene Hazret-i Ebûbekir Efendimizi hac emîri tayîn etmiş, kendileri hicrî 10. senede haclarını îfâ etmişlerdir. Oruç ve zekât hicrî 2. senede farz oldu. Kurbân, sadaka-i fıtır ve bayram namazı yine 2. senede vâcip oldu. Kıblenin tahvîli de o senededir. Yine o sene cihâda izin verilmiştir.]
Katâde hazretleri, bunun üzerine Hazret-i Enes'e dedim ki: "Peki, Allah Resûlü kaç hac yaptı?" Dedi ki: "Bir hac yaptı. O da Vedâ Haccıdır." (Fethu'l-Allâm c. IV, s. 234)
Haccın ihrâm, tavâf, sa'y ve tıraş gibi menâsikinde, şart, rükün, vâcip ve sünnet olan hükümler, umrenin menâsikinde de söz konusudur. Fakat umrede kudûm tavâfı, Arafât ve Müzdelife vakfeleri, Şeytân taşlama ve Vedâ tavâfı gibi görevler yoktur.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.