"Ehl-i Sünnet" itikadının esasları

A -
A +

Peygamberler (aleyhimüsselâm), Allahü teâlâ tarafından seçilmiş, gönderilmiş insanlardır. Onların Allahü teâlâdan getirdiği her haber doğrudur, yanlışlık yoktur.

 

 

 

Bundan önceki makâlelerimizde lüzumundan ve öneminden bahsettiğimiz Ehl-i Sünnetin bâzı itikâd esâslarını şöyle özetleyebiliriz:

Allahü teâlâ kadîm olan (başlangıcı olmayan) zâtı ile vardır. O’ndan başka her şeyi, O yaratmıştır. Birdir. İbâdete hakkı olan da O’dur. O’ndan başka hiçbir şey, ibâdet olunmaya lâyık değildir.

Zâtî sıfatları vardır. Bunlar; Vücûd, Kıdem, Bekâ, Vahdâniyyet, Muhâlefetün lil-havâdis, Kıyâm bi-nefsihî’dir.

Kemâl sıfatları vardır. Bu sıfatlar da; Hayât, İlim, Semi’, Basar, Kudret, İrâde, Kelâm ve Tekvîn’dir. Bu sıfatları ezelîdir. Yâni hep vardır. Allahü teâlânın isimleri tevkîfîdir, yani dînimizde bildirilen isimleri söylemek uygun olup, bunlardan başkasını söylemek yasak edilmiştir.

Kur’ân-ı kerîm Allah kelâmıdır, onun sözüdür. Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmi harf ve kelime olarak gönderdi. Bu harfler mahlûktur. Bu harf ve kelimelerin mânâsı, Kelâm-ı İlâhîyi taşımaktadır. Bu harflere, kelimelere “Kur’ân-ı kerîm” denir. Bu harf ve kelime kalıpları içinde Kelâm-ı ilâhî olan Kur’ân-ı kerîm mahlûk değildir.

Allahü teâlâyı müminler Cennette, cihetsiz olarak ve karşısında bulunmayarak ve nasıl olduğu anlaşılmayarak ve ihâtasız, yani şekli olmayarak göreceklerdir. Nasıl görüleceği düşünülemez. Çünkü O’nu görmeyi akıl anlayamaz. Allahü teâlâ, dünyâda görülemez. Bu dünyâ ve insanın bu dünyâdaki yapısı O’nu görmek ni’metine kavuşmaya elverişli değildir. Dünyâda görülür diyen yalancıdır.

Allahü teâlâ, insanları yarattığı gibi insanların işlerini de yaratıyor. İyi ve kötü işlerin hepsi O’nun takdîri, dilemesi iledir. Fakat iyi işlerden râzıdır, kötü işlerden râzı değildir. İnsanın yaptığı işe, kendi kuvveti de tesîr eder. Bu tesîre “kesb” denir.

Melekler, Allahü teâlânın kıymetli kullarıdırlar. Allahü teâlânın emirlerine isyân etmeleri câiz değildir. Emrolunduklarını yaparlar. Erkekleri ve dişileri ve evlenmeleri yoktur.

Peygamberler (aleyhimüsselâm), Allahü teâlâ tarafından seçilmiş, gönderilmiş insanlardır. Onların Allahü teâlâdan getirdiği her haber doğrudur, yanlışlık yoktur.

Peygamber Efendimizin mirâcı; uyanık iken, kalp, ruh ve beden ile birlikte olmuştur, haktır.

Kabir azâbı, kabrin sıkması, kabirde “Münker” ve “Nekîr” denilen meleklerin soru sormaları, kıyâmette her şeyin yok olacağı, herkesin mezârdan çıkması, mahşer yerinde toplanması, kıyâmette suâl ve hesap, iyiliklerin ve günâhların âhirete mahsûs bir terâziyle tartılması, Cehennem üzerinde “Sırât Köprüsü”nün bulunması vardır. Bunların hepsi olacaktır... [İnşallah öbür hafta da bu konudan bahsedelim.]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.