İslamın özet olarak tarifi

A -
A +
İslâm dîni, rûh ve beden temizliği esası üzerine kurulmuştur. İslâmiyet bu ikisini eşit tutar. Eski dînlerin görünür ve görünmez bütün iyilikleri İslâmiyette toplanmıştır. 
 
Bir cümle ile İslâmiyet, insanın dünya ve âhiret saadetini içinde toplayan en son İlâhî dîndir. Lügatte/sözlükte, “selâmet, barış, sulh, sükûnet, tek olan Allah’a kendisini tamamıyla teslim etmek” gibi manalara gelen “İslâm=İslâmiyet”, dînî bir terim olarak; “Allahü teâlânın, Cebrâîl ismindeki melek vasıtasıyla, sevgili Peygamberi Muhammed aleyhisselâma gönderdiği, insanların dünyada ve âhirette rahat ve mesut olmalarını sağlayan usûl ve kâideler” olarak tarif edilir.
Kur’ân-ı kerîm, Sevgili Peygamberimize indirildiği ilk günden bugüne kadar hiç bozulmadan, bir kelimesi bile değiştirilmeden gelmiştir. Bu o kadar barizdir/açıktır  ki, artık başka dîn gelmeyeceği, insanların dînî ihtiyaçlarının tamamıyla giderilmiş bulunduğu, İslâm dîninin hakîkî Allah dîni olduğu kendiliğinden meydana çıkar.
İslâmiyet, mîlâdî 610 senesinde Mekke-i mükerremede Muhammed aleyhisselâma Allahü teâlâ tarafından gönderilmeye başlanmış, bu vahiyler 23 sene sürmüştür.
İslâm dîni son İlâhî dîndir. Nitekim Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki: “Doğrusu, Allah katında makbul olan dîn, İslâmdır. Kendilerine kitap verilen (Hıristiyan ve Yahudi)ler, hakîkati bildikten sonra, aralarındaki ihtirastan dolayı, İslâm dîni hakkında ihtilâfa düştüler. Kim Allah’ın âyetlerini inkâr ederse, şüphe yok ki, Allah onun cezasını çok çabuk görücüdür.” (Âl-i İmrân sûresi, 19)
 “(Muhammed aleyhisselâmın getirdiği) İslâm dîninden başka dîn isteyenlerin dînleri, asla kabul olunmayacak [Allahü teâlâ onların dînlerini (sevmez ve) kabul etmez]. (İslâm dînine arka çeviren), âhirette ziyan edecek (Cehenneme gidecektir).” (Âl-i İmrân sûresi, 85)
İslâm dîni, Hazret-i Muhammed (aleyhisselam) bu dîni bildirmeye başlayıncaya kadar gelmiş olan bütün Peygamberleri tanır. Onların hepsine de inanılmasını, hepsinin de sevilmesini, hürmetle anılmasını emreder.
Bütün Peygamberler, aynı îmânı bildirmişler, tek olan Allah’a inanmayı, O’na ibadet etmeyi ve O’nun mahlûklarına karşı nasıl davranılacağını göstermişlerdir.
Esasen eski dîn kitaplarında ve hakîkî İncîl’de bir son Peygamberin geleceği yazılıdır. Hazret-i Muhammed (aleyhisselâm) en son Peygamberdir ve O’ndan sonra bir daha Peygamber (Resûl de, Nebî de) gelmeyecektir.
İslâm dîni, rûh ve beden temizliği esası üzerine kurulmuştur. İslâmiyet bu ikisini eşit tutar. Eski dînlerin görünür ve görünmez bütün iyilikleri İslâmiyette toplanmıştır. [İnşallah yarın da aynı konuya devam edelim.]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.