Bayramlar ve cemiyet hayatımızdaki özel yeri

A -
A +

Bayramlarda; çocuklar, gençler, olgunlar ve yaşlılar grup grup câmilere doluşurlar, büyük bir huşû içerisinde sabâh ve bayram namazlarını edâ ederler.

 

 
Takvîmlere göre, bugün mübârek Ramazân ayının son günü. Bakara Sûre-i celîlesinde, bu ay hakkında “sayılı günler” buyurulduğu için mübârek ay çabucak bitiverdi.
Sevgili Peygamberimiz, bir hadîs-i şerîflerinde, "Bir kimse, Ramazân ayında oruç tutmayı farz (vazîfe) bilir ve orucun sevâbını Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günâhları afv olur" buyurmuştur.
Demek ki, Allah'ın emri olduğuna inanılarak ve sevap bekleyerek tutulan oruç, günâhların affına sebep olmaktadır. Zâten “Ramazân” kelimesi “yanmak” demektir. Çünkü bu ayda oruç tutan ve tevbe eden Müslümânların günâhları yanar, yok olur. İşte bundan dolayı da Müslümânlar bayram yaparlar. Nitekim bir hadîs-i şerîfte buyurulmuştur ki: "…Bu ay, öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası afv ve mağfiret ve sonu da Cehennem’den âzâd olmaktır…"
Ramazân bayramı, Allahü teâlânın, ümmet-i Muhammed'e ihsân buyurduğu iki dînî bayramdan birincisidir. Ramazân-ı şerîfin son günü ile bayramın ilk günü arasındaki geceye “Fıtır Bayramı Gecesi” denir. Kurbân bayramının 1., 2. ve 3. günlerinden sonraki gecelere de “Kurbân Bayramı Geceleri” denilir. Peygamber Efendimiz buyurmuştur ki:
“Ramazân ve Kurbân bayramlarının gecelerini ihyâ eden kimsenin kalbi, kalplerin öldüğü gün ölmez.” [İbn-i Mâce, Taberânî]
“Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regâib gecesi, Berât gecesi, Cuma gecesi, Ramazân ve Kurbân bayramı geceleri.” [İbn-i Asâkir] 
Müslümânlar, her yıl, Ramazân ayında ve Zilhicce ayındaki Arefe gününde günâhları afv edildiği için sevinirler, sürûrları avdet eder, tekrâr gelir, bundan dolayı "îd" denilmiştir ki, Arapça olan bu kelime, Türkçe’de “bayram” demektir.
Bayramların cemiyet hayatımızda çok özel yerleri vardır. Çocuklar, gençler, olgunlar ve yaşlılar grup grup câmilere doluşurlar, büyük bir huşû içerisinde sabâh ve bayram namazlarını edâ ederler.
Bayram namazından sonra bütün Müslümânlar birbirlerinin bayramlarını tebrîk ederler. Daha sonra âile büyüklerini, eş-dost, akrabâ ve komşularını ziyâret ederek, büyüklerin ellerini öpüp duâlarını alırlar. 
Yine dînî bayramlarımızdaki güzel âdetlerimizden biri de, yetîmler, fakîrler, garîpler ve çocukların sevindirilmesi, yardıma muhtaç kimselere yardım ellerinin uzatılması, ictimâî yardımlaşma ve dayanışmanın tezâhür etmesidir...
Hadîs-i şerîfte, “Ramazân Bayramında bayram namazı ve sadaka-i fıtır, kurbân bayramında ise, bayram namazı ve kurbân vardır” buyurulmuştur.
Ramazân bayramında fakîrlere sadaka-ı fıtır (fitre) verilmesi, kurbân bayramında ise, akrabâya ve komşulara kurbân etinden dağıtılması ne kadar hikmetlidir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.