Kudüs fatihinin esirlere gösterdiği âlicenâplık...

A -
A +
Sultân Selâhaddîn, ilme çok değer verir, âlimleri himâye ederdi. Yüksek insânî meziyetlere sâhip, iyi huylu, cömert, âdil, kültürlü ve müsâmahakâr bir hükümdârdı.
 
Salâhaddîn (Selâhaddîn) Eyyûbî, bütün Avrupa’nın ve Hıristiyân âleminin seferber edilerek topladıkları orduya, 1192 Kasımına kadar devam eden uzun muhârebelerle karşı koydu. Hattâ İngiliz Kralı Arslan Yürekli Rişar, Eyyûbîlere esîr düştü. Salâhaddîn Eyyûbî, Hıristiyânlara karşı büyük bir âlîcenaplık gösterdi. Arslan Yürekli Rişar’ı serbest bıraktı. Hıristiyânların mübârek makamları ziyâret etmelerine de müsâade etti. Hıristiyân âleminin; bütün imkânlarını seferber ederek hâzırladığı Üçüncü Haçlı Seferi, dördüncü yılın sonunda, hezîmetle neticelenip, geri döndüler.
Salâhaddîn Eyyûbî, Üçüncü Haçlı Seferi sonunda, Filistin’deki hâkimiyetini kuvvetlendirdi. Kudüs’ü tahkîm ettirip, Sûriye’ye gitti.
Salâhaddîn Eyyûbî, 1193 Şubâtında hastalandı. On dört gün hasta yattı. 4 Mart 1193 târihinde Şâm’da vefât etti. Kabri Şâm’da el-Medresetü’l-Azîziye’dedir.
Yirmi beş senelik vezîrlik ve sultânlık hayatı, hep İslâmiyete hizmetle geçmiştir. Târihte pek nâdir yetişen şahsiyetlerden biriydi.
Sultân Salâhaddîn, ilme çok değer verir, âlimleri himâye ederdi.Yüksek insânî meziyetlere sâhip, iyi huylu, cömert, âdil, kültürlü ve müsâmahakâr bir hükümdârdı. Ülkesine her taraftan, ilim sahipleri gelir, verdikleri derslerle insanlara hizmet ederlerdi. Onun zamânında Şâm medreselerinde ders veren altı yüzden fazla fakîh (fıkıh, dîn, şerîat ilminin üstâdı) vardı. Tabipler, edebiyâtçılar, şâirler, matematikçiler, kimyâgerler, mimârlar ve diğer ilim sahipleri, memleketin gelişmesi için canla-başla çalışırlardı.
Salâhaddîn Eyyûbî, komutan ve memurlarıyla bir arkadaş gibi samimi olarak konuşur, onlara yumuşaklıkla muamele ederdi. Bundan dolayı herkes, fikrini ve arzusunu çekinmeden söylerdi. Zamanında yetişen âlimlerin, kendisi hakkında kıymetli sözleri vardır.
Salâhaddîn-i Eyyûbî, düşmana karşı da, İslâmiyetin adâlet ve ihsân kurallarından hiçbir zaman ayrılmazdı. Haçlılar, esîr Müslümânları kılıçtan geçirdikleri zaman, elindeki Hıristiyân esirlere, İslâmiyetin emrettiği şekilde güzel muâmelede bulundu. Hiçbir zaman onlar gibi yapmadı.
Mısır ve Kudüs’ü fethedip, hazînelere sâhip olduğu hâlde, ömrü boyunca bir asker gibi yaşadı. Öldüğü zaman cebinden bir altın ile birkaç gümüş para çıktı. Allahü teâlâ, kendisine ganî ganî rahmet eylesin.
 
 
 
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.