İslâmiyetteki “îsâr” hasletinin yüksekliği

A -
A +

Bu hafta size, yüksek bir haslet olan “Îsâr” prensibinden bahsetmek istiyoruz...    “Îsâr”: “Başkasının ihtiyâcını kendi ihtiyâcından önce düşünmektir. Kendisi muhtaç olduğu hâlde, elindeki malı ihtiyacı olan din kardeşine verip, yokluğa katlanmaktır.”
Bazı İslâm âlimlerinin konuyla ilgili sözlerinden bir kısmını kısa kısa sizlere nakledelim:
“Resûlullah’ın Eshâbının hâli cömertlikten öte, îsâr idi.” (İmâm-ı Rabbânî)
“İnsana lâzım olan şeylerde îsâr yapılır. Kurbet ve ibâdetlerde îsâr yapılmaz. Meselâ kendisi tahâretlenecek kadar suyu, setr-i avret edecek kadar örtüsü olan bir kimse, bunları kendisi kullanır; diğer muhtaç olanlara vermez.” (İbn-i Nüceym Mısrî)
“Îsârın en güzel örneği, Peygamber Efendimizin mübârek sohbetinde yetişen Eshâb-ı kirâmda görülmüştür. Eshâb-ı kirâmdan Huzeyfe (radıyallahü anh) şöyle anlatmıştır:
“Yermük Savaşı’nda yaralılar arasında amcamın oğlunu arıyordum. Yanımda biraz su vardı. Onu buldum, ‘su ister misin?’ deyince, ‘isterim’ dedi. Tam suyu vereceğim sırada biraz ileriden bir yaralı ‘Su!’ diye inledi. Amcamın oğlu îsâr edip suyu ona götürmem için işâret etti... Gittim baktım ki, Hişâm bin Âs. Suyu tam ona vereceğim zaman, biraz ileriden bir başka yaralı; ‘Su!’ diye feryâd etti. Hişâm bin Âs da îsâr edip suyu ona götürmem için işâret etti... Bu sefer, suyu ona vermek için yanına gittim. Yanına varıncaya kadar vefât ettiğini gördüm. Hişâm’ın yanına geri döndüm. O da vefât etmiş! Amcamın oğlunun yanına koştum, onu da vefât etmiş buldum. Su elimde kalakaldı. Allahü teâlâ hepsine de rahmet etsin.” (İmâm-ı Gazâlî)
Dînimizde en mühim terimlerden birisi de “Sadaka”dır. “Sadaka”: “1- Allahü teâlânın rızâsına niyet ederek ve karşılık beklemeden muhtaç olanlara, fakîrlere hibe edilen mal, para ve her türlü iyilikte, ihsânda bulunma. 2- Zekât. 3- Ganîmet” demektir.
Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde (meâlen) buyuruyor ki:
“Sadakalar; Allah’tan bir farz olarak ancak fakîrlere, miskînlere, (zekât toplayan) memurlara, gönülleri (İslâm’a) ısındırılacak olanlara, (esîrlik/kölelikten kurtulmak isteyen esîrlere) kölelere, (borcuna karşılık malı olmayan) borçlulara, Allah yolunda çalışıp cihâd edenlere, (parasız kalmış) yolcuya mahsustur.” (Tevbe, 60)
“Ey îmân edenler! Sadakalarınızı; insanlara gösteriş için malını harcayan, Allah’a ve âhiret gününe inanmayan kimse gibi başa kakmak ve eziyet etmek sûretiyle boşa çıkarmayın...” (Bakara, 264)

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.