Cenâb-ı Hakk’ın verdiği nimetlerin en büyüğü

A -
A +
Allahü tealanın kullarına olan nimetleri sayılamayacak kadar çoktur, ancak bu nimetlerin en büyüğü Cenâb-ı Hakk’ın Peygamberler ve Kitaplar göndermesidir...   Dünkü makalemizde, Cenâb-ı Hakk’ın kullarına olan nimetlerinin sayılamayacak kadar çok olduğunu ifâde ettik. “Bu nimetlerin en büyüğü hangisidir?” diye bir suâl sorulacak olursa, herhâlde “Allahü teâlânın Peygamberler ve Kitaplar göndermesidir” diye cevap verilebilir. Şimdi bir nebze, bunun üzerinde durmak münâsip olacaktır... Yüce Allah “İlk Peygamber” Âdem aleyhisselâmdan başlayarak, “Son Peygamber” olan Sevgili Peygamberimize gelinceye kadar her asırda, dünyânın her tarafındaki insanlar arasından en iyi, en üstün olarak seçtiği bir zâta (Peygambere), bir “melek”le [“Cebrâîl” aleyhisselâm’la] haber göndererek, kendi varlığını, isimlerini ve sıfatlarını bildirmiştir. Şüphesiz ki Cenâb-ı Hak, yarattığı şu mükemmel âlemle, kendi varlığını belli ettiği gibi, kullarına çok merhamet ve şefkat ettiği, acıdığı için, var olduğunu ayrıca “Peygamber”leri vasıtasıyla da bildirmiştir. Allahü teâlâ, hem dünyada, hem de âhirette insanların işlerinin düzgün ve faydalı olması ve onların yanlış, zararlı işlerden korunup, selâmet, hidâyet, rahat ve saâdete kavuşmaları için, Peygamberleri vasıtası ile dîn göndermiştir. Zâten “Dîn”, “insanları ebedî saâdete götürmek için, Allahü teâlâ tarafından gösterilen yol” demektir. Bilindiği gibi “Âmentü” esaslarından yani dînde inanılacak altı şeyden dördüncüsüAllahü teâlânın Peygamberlerine inanmaktır. Peygamberler, insanlara, doğru yolu göstermek, onları Cenâb-ı Hakk’ın beğendiği yola kavuşturmak, yüksek ahlâk sahibi insanlar olmalarını temin etmek için gönderilmişlerdir. İlk insan ve ilk Peygamber olan Hazret-i Âdem’den sonra, muhtelif asırlarda, çeşitli coğrafî bölgelere “Hazret-i Nûh”, “Hazret-i İbrâhîm”, “Hazret-i Mûsâ”, “Hazret-i Îsâ” ve “Hazret-i Muhammed” (aleyhimüs-selâm) gibi birçok “Peygamber” gönderilmiş, bazılarına “Kitap” ve “Suhuf” da verilmiştir. Peygamberlerin hiçbir kötü huyu, beğenilmeyecek hâlleri yoktur. Allahü teâlâ tarafından insanlar arasından seçilmiş ve görevlendirilmiş, her bakımdan güvenilen, kusursuz, günâhsız kimseler olan Peygamberler, insanlara, dînin hükümlerini teblîğ eden, duyuran, öğreten haberciler, elçilerdir. Allahü teâlânın, kullarına, râzı olduğu yolu göstermek için, çeşitli kavimlere, zaman zaman Peygamberler gönderdiği, akl-ı selîm sâhibi herkes tarafından kabul edilen çok açık bir husustur.Seâdet-i ebediyeye, sonsuz saâdete kavuşmak için yaratılış gâyesine dikkat etmelidir. Akıllı olan kimse, Rabbine karşı kulluk vazîfesini, insanlara karşı da insanlık görevlerini hakkıyla yapar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.