MÜSLÜMÂN NASIL BİR KİMLİĞE SÂHİP OLMALIDIR?

A -
A +
Müslümân; kâmil yanî mükemmel bir insan olmalıdır. “Mükemmel insan nasıl olur?” sorusuna âlimler, mükemmel insanın bazı vasıflarını sayarak cevap vermişlerdir. Burada önce şunu belirtelim ki, İslâmiyet’in emirleri, bütün fertlere, âilelere ve cemiyetlere faydalı olan husûslardır. Yasakları ise, kesinlikle bütün insanlara zararlı olan şeylerdir. Herhangi bir müslümân, bu emir ve yasaklara uyduğu ölçüde mükemmel insan olur. Tâm uyabilirse, mükemmelliği de tâm olur. Allahın sâlih, velî/evliyâ kulları böyle idiler. İslâm dîni kadar, açık ve mantıkî; ferdlere, âilelere ve cemiyetlere bu kadar faydalı hiçbir dîn yoktur. Bu dînin esâsını anlayan, seven ve uygulayan bir kimse, hem dünyâda, hem de âhirette mutlu olur. Bu mukaddimeden sonra hemen ifâde edelim ki, müslümânın i'tikâdı düzgün, ameli sahîh ve ahlâkı mazbût olmalıdır. Müslümân, herkese hayırhâh olan [iyilik isteyen] bir vasıfta olmalıdır. Yûnus Emre'nin dediği gibi, Yaratan’dan dolayı, yaratılanları hoş görmelidir. Her binânın bir temeli vardır. İslâmın temeli de güzel ahlâktır. Eğer bütün insanlar, İslâm ahlâkı üzere yaşasalar, dünyâda ne savaş, ne şiddet, ne zulüm, ne  hîle, ne de kötülük  kalır. Hiçbir kimse; müslümânın elinden ve dilinden zarar görmemelidir. Müslümân; sâdık, dürüst, doğru sözlü, şahsiyetli, samîmî, vefâlı, kimseye zarar vermeyen, herkese iyilik isteyen bir yapıda olmalıdır. Şimdi müslümânda bulunması gerekli diğer bazı vasıfları daha saymaya çalışalım: Müslümân hâinlik etmez; sahtekâr değildir; sözünde durur. Kimseyle alay etmez, onlara zulmetmez. Dedikodu etmez, sû-i zanda bulunmaz. Fitne çıkarmaz, özür dileyeni affeder. Müslümân; herkese karşı güler yüzlü, tatlı dilli, cömert ve kimseyi üzmeyen bir kimse olur. Müslümân kimseye çatık kaşla bakmaz,  meşakkatlere göğüs gerer, yaptığı iyiliklerden karşılık beklemez, bütün insanlara ve hayvânlara karşı şefkatli olur. Kâmil insan, ana-babasına, hocalarına, âmirlerine karşı saygılıdır; âilesini, milletini ve vatanını sever. Hiç kimsenin cânına, mâlına ve ırzına tecâvüz etmez. Hasetçi değildir. Başkasının zararına sevinmez. Onlara karşı kin beslemez. Üç günden fazla dargın durmaz, küsmez. Büyüklenmez, son derece mütevâzı, alçak gönüllüdür. Kendisine başvuran herkesi dinler ve imkân buldukça herkese yardım eder. Vakârlı, kibâr, ağır başlı, haysiyetlidir. Yumuşaktır, fakat pasif değildir. Vara-yoğa kızmaz; kızsa da zararlı iş yapmaz. İçki içmez, sarhoş olmaz, uyuşturucu kullanmaz, kumar oynamaz, yalan söylemez, hırsızlık, gasp yapmaz, haksız yere adam öldürmez, hattâ hiçbir canlının cânına kıymaz, kimsenin hakkına tecâvüz etmez. Vaktini boşa geçirmez. Lüzûmsuz şeylerle uğraşmaz. Ancak faydalı şeylerle meşgûl olur. Bir kısmı sayılan bu emir ve yasaklar,  aslında İslâmiyet’in emirlerinin çok cüz’î bir kısmıdır.    
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.