Peygamber efendimize tâbi olmanın önemi

A -
A +
Dünyâ yaratıldığı günden kıyâmet kopuncaya kadar, her zamanda, her memlekette, gelmiş ve gelecek bütün varlıkların her bakımdan en üstünü Muhammed aleyhisselâmdır.
 
 
Dünyadaki bütün insanlara çok acıyan Rabbimiz, iyi, güzel ve faydalı şeyleri yaratıp, dostunu-düşmanını ayırmadan, herkese gönderiyor. Bu cümleden olarak, Peygamberleri vâsıtasıyla, beşeriyete saâdet yollarını göstermiş, iyi-kötü, güzel-çirkin her şeyi onlara öğretmiştir... Her Peygamber, kendi zamanında, kendi mekânında, kendi kavminin hepsinin her bakımdan en üstünüdür. Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm ise, dünyâ yaratıldığı günden kıyâmet kopuncaya kadar, her zamanda, her memlekette, gelmiş ve gelecek bütün varlıkların her bakımdan en üstünü, en faziletlisidir.
Yüce Allah, insanlara, kendileri için en doğru olan yaşayış tarzını bildirmiştir. Dolayısıyla Allahü teâlânın bize öğrettiği edep ve ahlâk, değişmeyen en güzel ve en doğru ahlâktır. İslâm Ahlâkı, ahlâkların en güzeli, en üstünü, en iyisi ve en idealidir. Bunun müşahhas ve mücessem (yani somut) temsilcisi/en güzel örneği Sevgili Peygamberimizdir. "Onun şahsında, Allah'ı ve Âhiret gününü umanlar ve Allah'ı çokça hâtırlayanlar için güzel edeb ve ahlâk nümûneleri vardır" (Ahzâb, 21) âyet-i kerîmesi, onun “üsve-i hasene” [nümûne-i imtisâl=en güzel örnek] olduğunu ne güzel ifâde etmektedir?
Kur'ân-ı kerîmde, yine Sevgili Peygamberimiz hakkında "Muhakkak ki Sen, büyük bir ahlâk üzeresin" (Kalem, 4) buyurulmuştur.
Peygamber Efendimiz de, kendileri, "Ben ancak, mekârim-i ahlâkı/mehâsini ahlâkı/iyi ahlâkı/güzel huyları tamamlamak için gönderildim" buyurmuştur.
"Hulefâ-i Râşidîn"in, "Ehl-i Beyt"in ve bütün "Sahâbe-i kirâm"ın yüksek ahlâkları, Peygamber Efendimizin ahlâkından neş'et etmiştir.
Dört "Mezhep İmâmı"mızın, iki "Akâid İmâmı"mızın, "Fukahâ-i Seb'a" denilen 7 fakîhin, "12 İmâm" hazerâtının güzel ahlâkları onlardan alınmıştır.
"Büyük İslâm Âlimleri"nin, "Evliyâ-yı kirâm"ın, "Silsile-i Aliyye" ve "Turuk-ı Aliyye" büyüklerinin güzel ahlâkları da bunlardan alınmıştır..
Tek cümle ile söylemek gerekirse, sayılan bütün bu büyüklerin ahlâkları, Resûlullah Efendimizin ahlâkıdır. Onun ahlâkı ise, Kur'ân-ı kerîmin ahlâkıdır. Nitekim Hazret-i Ayşe (radıyallahü anhâ) annemize, O'nun ahlâkı sorulduğunda, "Onun ahlâkı, Kur'ân-ı kerîm ahlâkından ibâretti" buyurmuştur.
Resûlullah Efendimize (aleyhis-salâtü ves-selâm) uymakla ilgili hadîs-i şerîflerden birkaçı şöyledir:
“Cennete sâdece Müslümân olan girer.” [Buhârî, Müslim]
“Allah’ın Rab, benim de Peygamber olduğuma kesin olarak inanana, Cehennem harâm olur.” [Hâkim]
“Beni duyup da îmân etmeyen Yahûdî ve Hıristiyân [ve diğer kâfirler] elbette Cehenneme gireceklerdir.” [Hâkim]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.