Harâm aylar ve kıymetli geceler

A -
A +
“Doğrusu, Allah katında ayların sayısı,  Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı gündeki yazısına göre, on iki olup, bunlardan dördü harâm [hürmetli] aylardır."
 
Dünkü makâlemizde de ifâde ettiğimiz üzere Muharrem ayı, İslâm hicrî-kamerî senesinin birinci ayı ve Kur’ân-ı kerîmde kıymet verilen 4 aydan [harâm aylardan] biridir. Nitekim Tevbe Sûresinin 36. âyet-i kerîmesinde meâlen şöyle buyurulmaktadır:
“Doğrusu, Allah katında ayların sayısı,  Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı gündeki yazısına göre, on iki olup, bunlardan dördü harâm [hürmetli] aylardır. Bu da doğru olan dînin hükmüdür [İşte bu doğru hesaptır; bu dosdoğru bir nizâmdır; bu, işte en doğru dîndir; işte doğru dîn budur]. Onun için [öyleyse] o aylar içinde (Allah'ın koyduğu yasağı çiğneyerek) kendinize zulmetmeyin [nefislerinize haksızlık yapmayınız; kendinize yazık etmeyin]…”
İslâmiyet’ten önce Araplar, “Muharrem” ayında harp etmek isteyince, o yıl “Muharrem” ayının ismini, sonraki aya (“Safer”e) koyarlar, sonraki ayın ismini de, “Muharrem” ayına takarlardı. Böylece, güyâ harâm ay, “Muharrem”den bir sonraki ay (Safer) olurdu.
“Bir ayın harâmlığını başka aya geciktirmek, ancak kâfirliği arttırır. Kâfirler, böylece sapıtıyorlar. Onlar, Allah’ın harâm kıldığı ayların sayılarını denk getirmek için, harâm ayı bir yıl helâl edip, başka yıl onu yine harâm ederler. Böylece, Allah’ın harâm kıldığını helâl kılmaya çalışırlar” meâlindeki Tevbe sûresinin 37. âyet-i kerîmesiyle, ayların yerlerinin değiştirilmesi şiddetle yasak edildi.
            ***
Muharrem ayının ilk 10 gün ve gecesi, mübârek gün ve gecelerdendir.
Fecr sûresinin 1-5. âyet-i kerîmelerinde meâlen şöyle buyurulmuştur:
“Kasem olsun (yemîn olsun, andolsun) fecre [şafağa, tan yeri ağarmasına]; on geceye (Zilhicce veya Muharrem aylarının ilk on gecesine, yâhût Ramazânın son on gecesine); çift'e ve tek'e [her şeyin çiftine de, tekine de and olsun]; gitmekte olan geceye [geçeceği sırada geceye; (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye; gelip geçen geceye and olsun ki], bunların her biri, akıl sahibi için birer yemîne değmez mi? [Bunlarda akıl sahibi için elbette birer yemîn (değeri) vardır.]
Görüldüğü üzere, Fecr sûresinin bu ilk âyet-i kerîmelerinde, Allahü teâlâ bazı şeylere kasem [yemîn] etmektedir. Bunlardan biri de “On gece”dir. Bu on gecenin hangi geceler olduğuna dâir, kıymetli tefsîr kitaplarımızda 3 değişik rivâyet vardır.
Bu on gece: “Beydâvî”, “Celâleyn” ve “Hâzin” tefsîrlerine göre, “Zilhicce ayının ilk on gecesi”dir. İbn-i Abbâs hazretleri de “On geceden murât, Zilhiccenin ilk on gecesidir. O günler hac amelleriyle iştigâl günleridir” buyurmuştur.
Ama “Medârik” tefsîrinde, “On geceden murât, Ramazânın son on gecesi veya Muharremin ilk on gününün geceleridir” buyurulmaktadır. Başka tefsîrlerde de  bu tercîh vardır...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.