İslâmın birinci şartı Kelime-i şehâdettir

A -
A +
Peygamberlerin sonuncusu olan Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın dîni, bütün dînleri nesh etmiş, yani yürürlükten kaldırmıştır.
 
 
Bilindiği gibi, İslâmın beş şartından birincisi“Kelime-i şehâdet”tir. Yani Allahü teâlâya ve Peygamberine (aleyhisselâm) îmândır. Bu da onları sevmek ve sözlerini beğenip kabul etmek demektir.
İslâm âlimlerinin ittifâkla bildirdikleri gibi, her Peygamber, kendi zamanında, kendi mekânında, kendi kavminin hepsinden her bakımdan üstündür. Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâm ise, dünyâ yaratıldığı günden kıyâmet kopuncaya kadar, her zamanda, her memlekette, gelmiş ve gelecek bütün varlıkların her bakımdan en üstünü, en fazîletlisidir.
Bilindiği gibi, son Peygamber olan Hazret-i Muhammed aleyhisselâmdan önceki bütün Peygamberler, belli zaman dilimlerine gönderilmişler, onların ahkâm-ı şer’iyyelerinin (dînlerinin) geçerlilik müddetleri belli zamanlarda dolmuş, bitmiş; getirdiği hükümler, kıyâmete kadar geçerli olan bir tek Hazret-i Muhammed aleyhisselâm kalmıştır.
“Peygamberlerin sonuncusu” olan Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın dîni, bütün dînleri nesh etmiş, yani yürürlükten kaldırmıştır. O’nun kitâbı, geçmiş kitapların en iyisidir. O’nun getirdiği dîn olan “İslâm” da, kıyâmete kadar bâki kalacaktır; kimse tarafından değiştirilemeyecektir.
Peygamber Efendimizin hiçbir hareketinde, hiçbir işinde, hiçbir sözünde, hiçbir zaman, hiçbir çirkinlik, hiçbir kusur görülmemiştir.
Hâtırlarda olduğu gibi, Fransız dergilerinden "Le Point", 1980 yılını "Hazret-i Muhammed Yılı" olarak ilan etmişti. Dergi, bu seçimine sebep olarak, "Hazret-i Muhammed'in, yedinci yüzyılda yaşamış olmasına rağmen, dünyâdaki tesîrini, her geçen gün büyüyerek sürdürmesini" göstermiştir.
Bir insanda bulunabilecek, görünür-görünmez bütün iyilikler, üstünlükler ve güzellikler kendisinde toplanmış olan, dünyâ ve âhiretin efendisi Muhammed aleyhisselâmı gündemde tutmak, akıllarda ve fikirlerde, hâtırlarda ve gönüllerde bulundurmak, bütün insanlara doğru bir şekilde tanıtmak ve sevdirmeye çalışmak çok şerefli bir iştir...
Sevgili Peygamberimiz, kimseden bir şey okumamış, öğrenmemiş, hiç yazı yazmamış iken ve seyâhat etmeyen, geçmişlerden ve etrâfındakilerden haberi olmayan insanlar arasında hâsıl olmuş iken, Tevrât’ta, İncîl’de ve diğer bütün kitaplarda yazılı şeyleri bildirdi. Geçmişlerin hâllerinden haber verdi. Her dînden, her meslekten ileri gelenlerin hepsini hüccet ve burhânlar söyleyerek susturdu.
En büyük mûcize olarak Kur’ân-ı kerîmi ortaya koydu ki, 6.236 âyetinden biri gibi söyleyemezsiniz diye meydân okuduğu hâlde, 1400 küsûr seneden beri, dünyânın her tarafında, bütün İslâm düşmanları el ele vererek, mallar, servetler dökerek uğraştıkları hâlde, söyleyemediler.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.