Bir sene, büyük bir zaman dilimidir

A -
A +
Ömür bize bir emanettir. Zamanın önemini belirtmek için atalarımız “Vakit nakittir (paradır)” demişlerdir. Her şeyi zaman sayesinde kazanabiliriz...   Dünkü makâlemizde de belirttiğimiz gibi, Cenâb-ı Hakk’ın bizlere olan en önemli lütuflarından birisi de zaman nimetidir. Akıp giden zaman içerisinde, bize emânet edilen ömrümüzü tamamlamaktayız. Ömür bize bir emanettir. Zamanın önemini belirtmek için atalarımız “Vakit nakittir (paradır)” demişlerdir. Her şeyi zaman sayesinde kazanabiliriz. Ama geçen zamanı geri getirmeye, hiçbir kimsenin gücü yetmez. Her insan, kendisine takdir edilen ömrü, İlâhî irâde istikâmetinde geçirmekle mükelleftir. Dünya ve âhiret saâdetini kazanmak, bu sınırlı zamanı iyi kullanmaya bağlıdır. İnsan, yaratılışı icâbı hayatı sever, ömrünün uzamasını ister. Ancak, uzun ömür, Hak yolunda tüketilmiş ise hayırlıdır. Nitekim bir sahâbî, Sevgili Peygamberimize “Yâ Resûlallah! İnsanların  hayırlısı [en iyisi] kimdir?” diye sordu. Peygamber Efendimiz şöyle cevap verdi: “İnsanların hayırlısı [en iyisi], ömrü uzun olup ameli güzel olandır.” O sahâbî, “Hangi insanlar şerlidir [daha kötüdür]?” diye sorunca da, Resûlullah Efendimiz, “Ömrü uzun olup da, ameli kötü olan” [Tirmizî] buyurmuştur. Yüce Allah, Kur'ân-ı kerîminde, Mülk sûresinin 2. âyetinde: “Amelce hanginiz daha güzeldir diye [yani hanginizin daha güzel amelde bulunacağını] imtihân edip ortaya çıkarmak için ölümü de, hayatı da yaratan O'dur. O, azîzdir (her şeye gâliptir), gafûrdur (çok bağışlayandır)" buyurmuştur.  Demek ki hayat ve ölümün yaratılmasında, imtihân maksadı vardır.Allahü teâlânın bizlere ihsân buyurduğu sonsuz nimetlerine şükretmeli, bunları yerli-yerinde kullanmalı, O’nun dînine ve kullarına yardım ve hizmet etmeliyiz. Büyük âlim ve velîlerden İmâm-ı Rabbânî (rahmetullahi aleyh) “Vakitleri çok kıymetli ganîmet bilmelidir” buyurmuştur. Onun oğlu, yine büyük âlim ve velî Muhammed Ma'sûm Fârûkî (rahmetullahi aleyh) de “Vakit keskin bir kılıç gibidir. Kıymetli ve şerefli şeylere sarf etmek gerekir” buyurmuştur. Sözlüklerde, “Vakit”, “Zaman” yerine, “zaman” da “vakit” yerine kullanılmaktadır. “Zaman”: “Değişmekte olan bir standart hâdiseyle kıyaslanarak ölçülen; başlangıç ve son kabul edilebilecek iki hâdise veya vakit arasında geçen müddet (süre)” şeklinde tarif edilmektedir. Unutmayalım ki, zaman en büyük sermâyedir. Dünyâ ve âhiret saâdetini kazanmak, bu sınırlı zamanı iyi kullanmaya bağlıdır. Nitekim Peygamber Efendimiz “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle haşrolursunuz” buyurmuşlardır... Yine Sevgili Peygamberimiz “Ameller, sonlarına göre değerlendirilir” buyurmuştur. Bir hukûk âbidesi olan “Mecelle”de de “Hüküm sona göre verilir” denilmektedir.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.