"Sahîh" kelimesinin manaları

A -
A +
Sahîh "Sika" (güvenilen) "râvî"lerin birbirlerinden rivâyet ettikleri, "şâzz" ve "muallel" olmayan "hadîs-i şerîf"lere verilen isimdir.     "Hadîs" ve "Usûl-i Hadîs" kitaplarında "Sahîh" kelimesi, birkaç manada kullanılmaktadır: 1- Senedinin başından sonuna kadar, "sika" (güvenilen) "râvî"lerin birbirlerinden rivâyet ettikleri, "şâzz" ve "muallel" olmayan "hadîs-i şerîf"lere verilen isimdir. Şimdi, bu tarîfte geçen tabîrleri tek tek îzâh edelim: "Sika": "Adâlet" ve "Zabt" sıfatlarını tam olarak taşıyan, hadîs rivâyetinde güvenilir kimse demektir ki, böyle bir râvînin rivâyet ettiği hadîs, delîl olarak kabul edilir. "Adâlet": Kişinin, dînin hükümlerine uygun yaşaması, halk nazarında şahsiyetini zedeleyecek söz ve işlerden kaçınması durumu demektir. Hadîs râvîsinde bulunması gereken bu vasfın içinde Müslümân, temyîz kâbiliyetine sâhip (akıllı) ve bülûğa ermiş olma şartları mütâlaa edilir. "Zabt": Bir kimsenin, öğrendiği hadîsi, başkasına nakledinceye kadar, olduğu gibi koruyabilmesidir. Meselâ hadîsi ezberden rivâyet edecekse, onu ezberlemesi; kitabından rivâyet edecekse, onu her türlü tahrîfâttan koruması; mana ile rivâyet edecekse, manayı bozup bozmayacak şeyleri bilmesi gerekir. "Şâzz": Sika (güvenilir) bir râvînin diğer sika râvîlere veya kendisinden daha sika olan diğer bir râvîye aykırı olarak rivâyet ettiği hadîstir. [Bu terimin, ıstılâh kitaplarında iki manası daha vardır.] "Muallel": Sened veya metninde, ancak mütehassıs/uzman olan hadîs âlimlerinin fark edebilecekleri ve sahîhliğe zarar veren gizli bir kusûr bulunan hadîstir. [Bu terimin de iki manası daha vardır.] 2- "Sahîh"in ikinci manası: "Kendisiyle amel edilmiş olan hadîs" demektir. Bu manada ilk dönem hadîs âlimlerinin kullandıkları bu terimin içine, ilk manasıyla "sahîh hadîs" ile birlikte "hasen" ve bir kısım "zaîf hadîs"ler de girer. 3- "Sahîh"in diğer bir manası: "İçinde sadece sahîh hadîslerin toplandığı hadîs kitâbı" demektir. [Sahîhu'l-Buhârî (8 cild, 15 cildlik tercümesi var); Sahîhu Müslim (5 cild, 9 cildlik tahkîkli nüshası, 8 ve 11 cildlik tercümeleri var. Sahîhu İbn-i Hıbbân (10 cild; 18 cildlik tahkîkli nüshası da var); Sahîhu İbn-i Huzeyme (4 cild) gibi.] 4- İmâm Buhârî ve İmâm Müslim'in yahut ikisinden birinin "Sahîh" isimli kitapları. Bunlar üzerine birçok şerh ve ihtisâr çalışmaları yapılmıştır. [Yukarıda geçen terimler hakkında daha geniş bilgi almak için bkz. Prof. Dr. Talat Koçyiğit, Hadîs Istılâhları; Prof. Dr. Müctebâ Uğur, Ansiklopedik Hadîs Terimleri Sözlüğü; Prof. Dr. Abdullah Aydınlı, Hadîs Istılâhları Sözlüğü]"Hasen Hadîs": Adâlet sâhibi olup da zabt sıfatı tam olmayan, bununla beraber tek başına rivâyet ettiği hadîsi münker de sayılmayan kimsenin rivâyet ettiği şâzz ve muallel olmayan hadîstir. [Bu terimin 5 manası daha vardır; bir manası da "kendisiyle amel edilmiş makbul hadîs" demektir.] "Zaîf Hadîs": "Sahîh ve hasen hadîsin şartlarından birini veya bir kaçını taşımamakla beraber, mevzû olduğu da söylenmeyen hadîs." Bazı âlimler göre, helâl-harâm konuları hâriç, diğer konularda delîl olarak kullanılabilir. Ele alınan konuda başka bir hadîs bulunmadığında, zaîf hadîsi, bu konularda da kullanan âlimler vardır. [Bu terimin, 4 manası daha vardır.]
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.