“Terviye” ve “Arefe” günleri

A -
A +
 
 
 “Arefe” Kurbân Bayramı’ndan bir önceki gündür. Ramazân bayramından önceki güne Arefe denilmez.
 
 
Bugün, önce birazcık “Terviye” gününün, sonra da “Arefe” gün ve gecesinin öneminden bahsetmek istiyoruz:
Zilhicce ayının 8. gününe (Arefe gününden bir önceki güne) “Terviye Günü” denir. “Terviye” denmesinin sebebi, hacıların o gün Zemzem suyundan doya doya/kana kana içip kanmalarındandır. O gün, hacılar Mekke’den Minâ’ya çıkarlar ve bu, Hanefî mezhebinde kuvvetli bir sünnettir.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Bir Müslümân, Terviye gününde, oruç tutarsa ve günâh söz söylemezse, Allahü teâlâ, onu elbette Cennet’e sokar.”
“Terviye”, tefekkür manâsında da kullanılmaktadır. Nitekim İbrâhîm aleyhisselâm, Sâffât sûre-i celîlesinde de geçtiği üzere, Zilhicce ayının 8. gecesi rüyâda; “Kendi oğlunu keser hâlde” gördü. Sabâh olunca, “Rüyâ şeytânî midir, yoksa Rahmânî midir (Allah tarafından mıdır)?” diye terviyeye (tefekküre) dalıp, o günü tefekkürle geçirdi. “Arefe Gecesi” olduğunda, kendisine; “Emrolunduğun şeyi yerine getir” buyurulunca, Allahü teâlâ tarafından olduğunu bildi. Bildiği için o güne, “Bildi [bilmek]” anlamına gelen “Arefe” dendi.
[Tabîî ki Kur’ân-ı kerîmde de belirtildiği gibi, Cenâb-ı Hak, İsmâîl aleyhisselâm yerine fidye olarak büyük bir koç göndermiş, İbrâhîm aleyhisselâm, oğlu İsmâîl aleyhisselâm’ı kesmemiştir. Baba, oğul ve annenin her üçü de tâbi oldukları çok büyük imtihânı kazanmışlardır.]
“Arefe Günü”: Müslümânlar için çok önemli günlerden biridir. Zilhicce ayının dokuzuncu gününe, yani Kurbân Bayramı’ndan bir önceki güne denilir. Lüğatte “tanıma=bilme” manâsına gelir. Başka herhangi bir güne, meselâ Ramazân bayramından önceki güne “Arefe” denilmez.
“Arefe Gecesi” ise; Arefe Günü ile Kurbân Bayramı’nın birinci günü arasındaki gecedir. Her mübârek geceye hürmet olunduğu gibi, bu geceye de saygı gösterilmelidir; çünkü bu gece, İslâm dîninde çok kıymet verilen on mübârek geceden birisidir.
Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Rahmet kapıları 4 gecede açılır. O gecelerde yapılan duâ, tevbe reddolmaz. O geceler, Ramazân ve Kurbân bayramlarının 1. geceleri, Berât ve Arefe geceleridir.”
Bilindiği gibi, İslâmî literatürde, gece önce gelir, gündüz ondan sonra gelir; ama 4 gece bundan müstesnâdır. Bunlar da Arefe gecesi ile Kurbân Bayramının ilk üç gününün geceleridir.
Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurmuşlardır ki:
“Arefe gününe hürmet ediniz! Çünkü Arefe, Allahü teâlânın kıymet verdiği bir gündür.” 
“Arefe gününde bin İhlâs okuyanların bütün günâhları affolur ve her duâları kabûl olur.” [Hepsini besmele ile okumalıdır.]
“Arefe gecesinde ibâdet edenler Cehennem’den âzâd olurlar.”
“Arefe günü ibâdet edenlerin, oruç tutanların iki senelik günâhları affolur. Biri geçmiş senenin, diğeri de gelecek senenin günâhlarıdır.”
İslâmın beş şartından birisi de, hâli vakti yerinde olan, gerekli şartları taşıyan zenginlerin hacca gitmeleridir. Haccın farzlarından biri ise; Arefe günü, Arafât’ta öğle ve ikindi namazlarından sonra vakfeye durmaktır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.