Kızlar, medresenin bahçesinde mâni okuyup gülüşüyorlardı...

A -
A +
"Bir mâni de benden kızlar! Önce ben söyleyeceğim sizler de tekrar edeceksiniz!.."
  Vazifelerini tam yapmanın bereketi, sağanak sağanak üzerlerine yağıyordu. Bütün çocuklar anlaşmış gibiydi. Aralarından çürük denebilecek, oyun bozucu, keyfine düşkün, yalancı, sahtekâr hiç çıkmadı. Sanki büyük bir toplumun içinden itinayla seçilmişlerdi. Tek vücut gibi hareket ediyorlardı.   Dilim ile ikrar ettim,Kalbim ile tasdik ettim,Aklımı hem ona verdim,Mektebimi seviyorum.            *** Yarı açık camdan içeri giren serin rüzgâr, kireçle boyanmış odayı, karlı dağlardan getirdiği güzel kekik kokuları ile dolduruyor, aynı içli ses yeniden duyuluyor. Bu aşina oldukları ses bu sefer, koyunların çıngıraklarına, köy çeşmesinin şırıltısına, ineklerin böğürtüsüne eşlik ediyor kaybolup giderken, geriye çeşme başında oynayan çocukların neşeli haykırışları kalıyordu. Güneş, yaz ayının ilk zamanlarına göre daha zayıf ve solgundu…
Derme çatma tahta kapıdan çıkıp toprak yoldan ilerlemeye başladı Nene. Tam kapının karşısındaki eski çeşmenin taş blokunun su ile temas eden yerleri yemyeşil yosunlarla kaplanmış ve taşların üzerine de çirkin bir el yazısı ile kimsenin anlamayacağı, sadece yazan kişiye mahsus bir mana ifade eden garip birkaç harf ve rakam yazılmış. Kireçle yazılan harflerin bitim noktalarından kireç aşağılara doğru akmış, çirkin bir görüntü oluşturmuştu. Ya bir köylü gencin bir komşu kızına göstermek istediği sevdasının işareti, ya da bir isyanın ilk imzası gibi geldi ona bir anda. Medresenin bahçesinde oturmuş kızlar, mâni okuyup gülüşüyorlardı. Nene Kız koşarak yanlarına gitti. - Hadi kızlar bir mâni de benden! Önce ben söyleyeceğim sizler de tekrar edeceksiniz! Tamam mı? - Tamam! - Olur mu? - Olur. - Haydi başlayalım.   Al almanın dördünü,Çevir fesin ardını.Seversen güzel sev,Çekme çirkin derdini.   Hoca hanımefendi, odasında meşgul oluyormuş gibi görünerek, ilk defa duyduğu bu söz ve nağmeleri, kimseye belli etmeden merakla dinledi. Biter bitmez de hemen kapıyı açarak Nene’ye seslendi: - Kızım Nene! - !!! - Sana diyorum Nene! Pek sevdiği hocasının seslendiğini duyan Nene, koşarak yanına geldi. - Efendim, hocam! - O ne biçim ilahi evladım? - Şey efendim... - Ney? DEVAMI YARIN
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.