"Beni çok şaşırttın!.. Sanki medresedeki kız değilsin!"

A -
A +
"Kız Züleyha! Sen delirmişsin inan ki! Ağzından çıkanı kulağın duymuyor!.."
 
Sözü fazla uzatmayan Nene, vedalaşmaya geldiğine bin pişman olmuştu... Niçin böyle söylediğini çözmeye çalışırken Züleyha, elindeki buruşuk kâğıdı gösterdi.
- Burada Rusça olarak yazılmış Andarnik Toros Ozanyan’ın Halit Paşa'ya gönderdiği mektubun muhtevasına dair malumatlar var!
Kâğıdı açarak parmağıyla satırları tek tek gösterdi. Rusya ile Osmanlı’nın muharebe edeceğini anlattı. Anlatırken heyecandan yerinde durmuyor, sanki sahiymiş gibi hareketler yapıyordu.
- Osmanlı, dünyanın en cesur, en asil, en kavi bir milleti olsa da şimdi öyle değil. Üstünlük Avrupa’da Rusya’da Nene...
- Hakikat bu olsa da Osmanlı ruhu bitmez Züleyha!
- Ya belli! Kaçışınızdan belli! Hem de ne kaçış! Ardına bakmadan!
- !!!
Nene, kendisini merak edenlerin, bekleyenlerin olduğunu bildiği hâlde, bir iki laf edemeden oradan ayrılmadı. Atalarının asırlarca bütün Asya’ya hâkim olduğunu, Kafkasları arka bahçesi yaptıklarını, karşı gelen haçlıları, zalim derebeyleri ezim ezim ezip it gibi havlattıklarını, bugün dünyanın en büyük devleti Osmanlı’nın mensubu olmakla şeref duymaları lüzumunu anlattı.
- Hadi görelim; el mi yaman bey mi?
- Hey kız! Kız Züleyha! Sen delirmişsin inan ki! Ağzından çıkanı kulağın duymuyor!
- İşte aynı şeyi ben senin için diyorum! Her şey olmuş bitmiş! Öküz arabasıyla değil, at arabasıyla, hatta faytonla da kaçsanız, atlarınız rüzgârla yarışan cins Türkistan atları olsalar da kurtulamazsınız! Gözünü aç! Urus geldi dayandı. Ermeniler de hep ayaklanmış, silahlanmış! Gel bizimle kal, beyaz bayrak çekelim, teslim olalım! Canımız bağışlansın, çocuklarınız emniyete alınsın! Unut! Osmanlı yok artık!
- Osmanlı yok ama onun aslan gibi evlatları var! Beni çok şaşırttın Züleyha! Sanki medresedeki kız değilsin! Sanki ismi Züleyha olan bir... Neyse, ağzımdan kötü laflar çıkacak!
- Bir de hakaret ha!
- Ne yani! Ne güzel, ağzından bal damlıyor mu deseydim? Bu tavsiyelerin karşısında ne bekliyordun? Güya halâlleşmeye gelmiştim! Gelmez olaydım!
- Gelmeseydin! Zorla getiren, yalvaran, çağıran mı oldu? Eski arkadaşım, komşumuz diye iyilik edeyim dedim! Sen ise beni hainlikle suçladın! “Ermeni” diyecek kadar ileri gidip hakaret ettin! Bunları hak edecek hiçbir şey yapmadım! Günah benden gitti! Ne hâliniz varsa görün! Pisi pisine...
- Pisi pisine ölmemiş bir milletin çocuklarıyız! Merak etme sen; vademiz yetmişse şehitlikle şerefleniriz! Asla ve asla Ermeni’ye, Urus'a itimat edip teslim olmayız! Onlara dedelerimiz de güvenmedi, biz de! Unutma “ayıdan post, Urus’tan dost olmaz” sözünü sık sık söylerlerdi.
- İşte böyle herkesi aşağılayın sadece! Siz bilirsiniz! Komşuluk vazifemi yaptım!
- Ben de elimden geleni yaptım! Ne hâliniz varsa görün! Artık size daha çok acıyacağım!
- Sen kendi hâline yan Nene!
- !!!
DEVAMI YARIN
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.