Sömürgeleşmek

A -
A +

İnsanın kendini sömürgeleşmiş bir ülkenin vatandaşı hissetmesi ne kadar kötü. Bu psikoloji, dermansız dertlerden beter. Yıkar, bitirir. Maalesef sayısız kimse bu duygular içinde. Bu coğrafyanın çocukları, doğup-büyüdükleri topraklardan kaçıyorlar. Tahammülfersa hayat şartları, onları kaçmak zorunda bırakıyor. İmkân bulabilseler çok ciddi sayıda aile dış ülkelere göç edecek. Buna göçten de öte "iltica" demek daha isabetli olur; iltica edilen memleketler sadece Amerika, Kanada değil, yeni Zellanda'ya bile gidilmekte. Kaç kişi Yeni Zellanda'dan haberdardır. Haritada yeri bilinmez. Dönem dönem kavgalar yaşandı. Önce parti kavgaları oldu. İdamlarla noktalandı. Kanlı sağ-sol kavgaları ile göz yaşları akıtıldı. Darbe ile bitti. Laik-antilaik çekişmeler sahnelendi. Post modern müdahaleler yapıldı. Bunlar olurken TBMM genel kurul salonda hep aynı yafta asılı durmaktaydı. "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir." Kim inanır? Millet iradesi, hiçbir zaman hakim olmadı ki!.. Egemenlik, daima egemen güçlerin egemenliğinde oldu... Seçmen, bir figürandı. Dev prodüksiyonun yerli yabancı aktörleri yanında bir de halkın rolü vardı. Beceriksiz yönetimlerle bu figüranlık öylesine kökleşti ki partilere ve hükümetlere kadar sirayet etti. Bakınız bugün partiler, ne muhalefet edebiliyor ne de iktidar olabiliyorlar. Hatta iktidar olmuş fakat muktedir olamamış partiler, istifa bile edememekteler. Çift başbakanlı hükümet dünyada ilk kez bizde görülüyor. Washington, Ankara'dan daha müessir. Hazmı zor ama yadırganmamalı. Bundan da daha tabii ne olabilir?Amerikan doları, Türkiye'de Türk parasından kıymetli. Hem de katbekat. Parası geçenin sözü geçer. Aşağılık kompleksi özenti ile başlıyor, zaruretlerle eziklik duygusu halini alıyor. Binlerce Türk kadını, yıllardır ABD'ye giderek çocuklarının orada dünyaya gelmesini temin ettiler. Çocuklar, ABD vatandaşı olsun diye. Kıbrıslı Türklerin şerefle Kraliçenin pasaportunu taşımaları gibi Türkiye Türkleri de Başkanın vatandaşlığı peşindeydiler... Hal böyle olunca insan, İstiklal Harbinde dökülen kanlara, verilen şehidlere, yaralanan gazilere acıyor. Ne mânâsı kaldı o mücadelenin. Hem de milli mücadele. Sonunda milleti manda idaresine özendirir oldular. Bu milletin parasından evvel ruhu ile oynandı. Kayıp, hem maddi hem mânevi. Bu psikolojiden kurtulmadıkça işler hep kötüye gider.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.