Türk savcıları, Şaron için dava açabilecek mi?

A -
A +

1982 yılında Lübnan'daki Sabra ve Şatilla Filistin Mülteci Kampları'nda Hıristiyan milisler tarafından girişilen katliamda 1000 kadar Filistinli hunharca katledildi. Gözlemciler, katliamın arkasında İsrail Savunma Bakanı Ariel Şaron'un olduğunu tesbit ettiler. Çirkin hadisenin hemen ardından İsrail'de teşkil edilen tarafsız bir komisyon savunma bakanını katliamın dolaylı sorumlusu olarak kabul ve ilan etti. Mevzubahis katliamdan dolayı Şaron'a "kasap" lakabı verildi. Şaron suç işlemişti. Bunu kendi ırkdaşları bile teslim ediyorlardı. Fiilinin çeşidi insanlık suçuydu. Prof. Bakır Çağlar'ın da ifade ettiği gibi insanlık suçunun zaman aşımına uğraması mümkün değildir. Bu sebeple katliamdan sağ kurtulanlarla şehîd olanların akrabaları, Şaron'un savaş suçlusu olarak yargılanması için dava açtılar. Dava dilekçesi, haziran ayında Belçika'nın başşehri Brüksel'de mahkemeye sunuldu. Dava, hakim tarafından işleme kondu. Ve büyük yankı yaptı. Bu davadan sonra Fransa'ya ziyarette bulunan Şaron, gezisini çabuk bitirince "Fransız savcıların da aleyhine dava ikame edecekleri endişesine kapıldığı için duramadı" yorumlarına muhatap oldu.. İnsanlık suçlarında suç mahalli kavramı sınırlar ötesi olmuştur. Veya şöyle diyebiliriz. Bu cürümlerin işlendiği yer bütün yer yüzüdür. Dolayısıyla mahkemeleri beynelmilel ceza hukuku uygulamasına sahip her memleketin savcıları, bu tip failler hakkında ceza davası açabilirler. Ruanda dörtlüsü, Pinochet ve Miloşeviç buna örnektir. İspanyol savcı Garzon ömründe Şili'yi görmemişti ama diktatör Pinochet'i tutuklattı. Bakır Çağlar'ın şu mealdeki hükmü, hukuk adamları için bir şereftir: Milletlerarası hukukun yeni aktörleri, bağımsız düşünüp hiçbir kuvvetten çekinmeyen savcılar ve hakimlerdir. Savcılarımızdan başlayarak bizim adalet mensuplarımız da bu tarife girebilmeliler. İsrail veya Lübnan'daki soykırım Belçika'dan önce Türkiye'nin meselesidir. İsrail başbakanı aksi iddia da olabilir. O halde neden yargılanmaktan korkuyor? Dünya mahkemelerinin önüne çıkarak kendini savunsun. Olur ki beraat de edebilir. Böyle bir dava gerekli mi? Daha üç gün önce bir haber vardı. Bu habere göre Hitler, kopyalanmak isteniyormuş. Böylece O'nun benzeri biri dahi olsa kopyalanmış suret Hitler, yetişkin yaşa gelince hakim önüne çıkartılarak Nazilerin Yahudi ırkına karşı yaptıklarından dolayı muhakeme edilip cezalandırılmak isteniyormuş. Ölü Hitler mahkemeye sevk edilmek istenirken alnında kandan harflerle "insanlık suçlusu" ithamı yer alan Ariel Şaron neden görmezden gelinsin? Bizim savcılar bu davayı açabilirler mi? Açabilmeliler. Hukukta dünya ligine çıkabilmeliyiz. Peki bu cesareti gösterirler mi? Elbette. Ancak eski bir devlet başkanımız hakkında dava açan savcının başına gelenleri de göz önünde tutarak çekingen davranırlarsa çok fazla bir şey de denemez. Buna rağmen bu itibar fırsatını kaçırmayacaklarını ummak isteriz. Hakkıyla adalet tevzi eden büyüktür. Mağdurlar gözyaşı dökerken bir insanlık suçlusu Başbakanlık koltuğunda olmamalı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.