Afganistan muhasebesi

A -
A +

Nedense "Özbek general Raşid Dostum" deniyor. 'General' umumi bir rütbe ismidir. Bir subay için kullanıldığında tuğ, tüm... gibi kademelerinin ifade edilmesi lazım. Bir bakıma bizim adımıza orada büyük bir mücadele veren bir insanın daha hakkıyla ne rütbesini bilmekteyiz ve ne de ismini. Bazen de 'Abdürreşid Dostum' diye haber çıkıyor. Ne fark eder? Fark şurada., doğrusu 'Abdürraşid'se o zaman Dostum'un birinci ismi Reşid olamaz. Bir kopukluğa dikkat çekmek istiyoruz. İşte o kopukluk olduğu için bugün Reşid Dostum sadece bir bakanlık yardımcılığına layık görüldü. Ankara, bir dosta hakkıyla sahip çıktı mı? Sırdan bir haber gibi geçti ama oldukça önemliydi. 'Geçici Afgan Başbakanı Hamid Karzai, Dostum'a savunma bakan yardımcılığını takdir etmiş. İnanılmaz bir sonuç... Bu kadar büyük hizmetin karşılığı bir bakan yardımcılığı mı? Dostum'a verilen değer, dolaylı olarak Türkiye'ye verilen değerdir. Bülent Ecevit, oraya laikliği götüreceğimizden söz ediyor. Laikliği götürecek fakat ne getireceksiniz? Herhalde hiçbir şey. Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur. Savunma bakan yardımcılığı onun işareti. Daha öncesi de var. Afganistan üzerine yapılacak ve hükümetin teşkil edileceği toplantı Ankara'da toplanacaktı. Olmadı, yapılamadı; onu Berlin kaptı. 'Masraftan dolayı' dendi çıkıldı işin içinden. Böyle bir gerekçe tek kelimeyle Türkiye'yi küçültür. İki tane holdinge rica edilseydi masrafı karşılarlardı. Asker göndermek de bir türlü noktalanamadı. Önce 90 asker gidecekti. O günlerde gazeteler, 'bordo berelilere dair' hayallere sığmayan manşetler attılar. Şimdiyse Pervez Müşerref yoluyla Üsame bin Ladin'in 'ölmüş olabileceği'ne dair bir zihin hazırlama operasyonu yapılmakta. Sanki yer yarıldı da el Kaide ve bin Ladin dibine geçtiler. Öyle olması gerekiyordu. Son kullanma tarihleri bitmişti. Yerin dibine çekilmediler ama kaybedildiler. Korkumuz şu. Ecevit'le başlayan çok iş neticesiz veya başarısız kalıyor. Buyurunuz Kıbrıs meselesine. Afganistan da onlardan birine dönmesin. Bu sebeple el çabuk tutulmalı. Bir kayıpla daha yüz yüze gelmek üzereyiz. 8 milyon Özbek'e rağmen 'Türkiye'ye biçilen bir bakanlık yardımcılığı. Dostum'a hükümette bir yardımcılık verilecektiyse o, başbakan yardımcılığı olmalıydı. Afganistan'a kalıcı bir barışın gelmiş olma şansı ne kadar kuvvetli?. Ecevit, yanıldı. Oranın meselesi buradan göründüğü gibi rejimin niteliğiyle alakalı değil. Kabile ırkçılığı yapılmakta. Onun için Türkiye'nin uyanık olması, bir ân evvel Barış Gücünde aktif rol alması lâzım. Eğer İngiltere'den sonra olsun Barış Gücü Komutanlığını kazanabilirsek bu dahi önemlidir. Geçici hükümet daimiye dönüşmeden ne yapabileceksek yapalım. Hâlâ oraya laiklik götürme gibi fantezilerle uğraşırsak uyandığımızda köprülerin altından çok sular akmış olduğunu görürüz. Kocaman bir hayal kırıklığıyla karşılaşmamak için Afganistan muhasebesini iyi yapmalı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.