ABD, Türkiye'nin borçlarını silebilmeli...

A -
A +

Başbakan Bülent Ecevit, bir kısım bakanlar, milletvekilleri, özel sektör temsilcileri ve gazetecilerle birlikte Amerika'da. Çarşamba günü Birleşik Devletler Başkanı George W. Bush'la toplanacaklar. Umarız, son zamanlarda çevresine kendini yorgun hissettiğini söylediği nakledilen bay Bush'un geçirdiği beklenmedik bayılma olayından dolayı sağlığında görüşmeyi engelleyici bir pürüz doğmaz. Aynı şekilde sayın Ecevit'in de çok dolu olan bu geziden esenlikle dönmesini dileriz. Allah benzetmesin ama merhum Turgut Özal da fevkalade yüklü bir Ortaasya seyahatinden sonra hayata veda etmişti. Bush-Ecevit müzakerelerinin gündeminde esas itibariyle iki konu ağırlık teşkil etmekte. Irak ve ekonomi. Bizim için ekonomi, Amerika için de Irak birinci planda. Bu ziyaretin Yunan başbakanınkinden hemen sonra yapılması, görüşmelerin Irak gibi dolaylı bile olsa Türk-Yunan münasebetlerine de etkileri olacağını hatıra getirmekte. Ecevit, artık Saddam'ı gözden çıkartsa bile Irak'ın toprak bütünlüğünde Türkiye'nin -bugün için- taviz veremeyeceği günler öncesinden deklare edilmiştir. Irak'a müdahale meselesinin Amerika, tarafında masaya getirilip getirilmeyeceği henüz belli değil. Getirilmesi de getirilmemesi kadar muhtemel kabul edilmeli. Ama Kuzey Irak politikasında Ankara'ya aykırı adım atılmaması istenecektir. Başbakan, yola çıkmadan önceki basın toplantısında Türk-Amerikan ilişkilerinin çok iyi olduğunu vurguladı ve buradan hareketle siyasetin yanısıra ticaretin de geliştirilmesinin işbirliğini derinleştireceğine işaret etti. Özal'ın başbakan olduktan sonraki ilk ABD gezisine giderken 'borç istemiyoruz, bizimle alışveriş yapsınlar' diyerek ortaya koyduğu görüş, bizim açımızdan artık bir ilke haline gelmiştir. Zaten geniş bir iş çevresinin seyahate iştirak sebebi de budur. Türkiye, Amerika'ya karşı en sancılı dönemlerde çok büyük dostluklar gösterdi. Geçmişi bir tarafa bırakıyoruz. Ankara, Körfez Harbinde Washington'un yanındaydı. Son 11 Eylül faciasında ve ondan sonra vukubulan askeri müdahalede de Amerika'ya destek verdi. Beyazsaray mutlaka değerlendirmiştir; şayet, savaş ortamında değerlendiremediyse bunu şimdi yapmalı. Türkiye, Taliban çılgınlığı karşısında böylesine güçlü bir destek vermeseydi, Amerika acaba Ortaasya ve Ortadoğu'da ne gibi zorluklarla karşılaşırdı? Dostlukta fedakârlık sırası Amerikan hükümetiyle kongresindedir. Vefa bekliyoruz. Bundan dolayı Türkiye'nin ABD'ye olan 5 milyar dalarlık borcunun silinmesi gerekir. Körfez'deki kayıplarını telafi edememiş bir Türkiye, böyle bir jeste fazlasıyla layıktır. Borcun tehiri veya kısmen silinmesi de bir anlam ifade eder ama derde derman olmaz. Memleketimiz, şu gün ağır bir krizden kurtulma mücadelesi vermekte. Bugünlerde verilecek destek kıymetlidir. Bu itibarla hem borç silinebilmeli ve hem de Amerikan hükümeti Türkiye Cumhuriyeti başbakanının Amerika'daki temaslarına arka çıkmalıdır. Mesela Dünya Bankası yetkililerine, IMF, sivil toplum kuruluşlarına... vs. hassasiyet göstermeleri, yardımcı, anlayışlı olmaları hususunda icabeden telkinler ihmal edilmemeli. Dostluklar karşılıklı ihtiyaçtan doğar. Türkiye'nin Amerika'nın dostluğuna ihtiyacı olduğu gibi, Amerika da Türkiye'ye muhtaçtır. Beyazsaray, kamuoyumuzun Amerika'daki Türk hey'etinin yanında olduğunu gözden kaçırmamalı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.