F tipi-L tipi

A -
A +

Önceki akşam, basının önde gelen hemen bütün yazarlarıyla beraber Adalet Bakanının misafiriydik. Prof. Hikmet Sami Türk'ün tafsilatlı bir konuşmasını dinledik. Türk'ün bu konuşmasında baroların '3 Kapı, 3 Kilit' teklifini iyi niyetli bulduğunu ifade etmesi sevindirici bir gelişmedir. Bakan, cezaevlerindeki iyileştirmelerden söz etti. Memnun olduk elbette. 'Beşer şaşar' demiş atalar. Bir kimse mahkumiyet almakla insan olmaktan çıkmıyor. Şart olan düşeni daha da itmek değil. Elinden tutup yeniden cemiyete kazandırmak, başına böyle bir kaza gelmemişlerin görevi.. O bakımdan cezaevlerine sabit telefon konması, görüşme zamanlarının çoğaltılması, görüşülecek insanların genişletilmesi, spor tesislerinin çeşitlendirilmesi pek güzel olmuştur. Burada hükümlülere de mükellefiyetler düşmekte. Telefonla konuşma süresi şimdilik 10 dakika. Eğer bu imkân akıllı-uslu kullanılırsa daha da uzayacaktır. Başka medeni imkânlar da gelecektir. Daha mühimi ise hukuki alanda yapılmış. İnfaz Hakimliği ihdas olunmuş. Bu kurum, dünyada az ülkede varmış. Cezaevi idaresinin aldığı kararlar, şikâyet üzerine bu hakime gelmekte. Hakim, kanunlara aykırı bulduklarını iptal etmekte. Takdire layık bir uygulama. Ayrıca bir İzleme Kurulu oluşturulmuş. Hukukçu, psikolog ve öğretmen gibi... meslek mensuplarından meydana gelen hey'et, mahkumları takip ederek onlara not verip kendilerine neticeye göre sosyal, sportif ve zenaatla alâkalı imkânlar sunulmaktaymış. Şunu belirtelim. Bu kurullarda mutlaka din adamı olması, cezaevlerinde mânevi telkin gücünden istifade edilmesi, spor tesislerinin yanı sıra mescîd de açılması olmazsa olmaz mutlak bir şarttır. Amerikan cezaevleri bile bu hususta İslamiyetten yararlanmaktalar... Bakanın verdiği bilgiye göre meşhur F tipinden başka bir de L tipi cezaevleri devreye girecekmiş. L tiplerinde 7 kişi bir araya geliyormuş. Bu rakkam aynı zamanda yakınlaşma sayısıdır. Barolar da tekliflerinde 9 kişinin buluşabilmelerine imkân verilmesini istiyorlardı. Arada sadece 2 kişilik bir fark kaldı. Bakan, F tiplerinin bu maksada uygun yapılmadığı gerekçesiyle teklife sıcak bakmıyor. Türk'ün endişeleri var. Zayıf olan koridor duvarlarıyla pencerelerin aşılarak 3 saat gibi kısa bir zamanda cezaevinin ele geçirilebileceğinden ürkmekte. Cezaevlerinin girilemez olduğu orak-çekiçli bayrakların asıldığı, insanların katledildiği isyanları hatırlattı. Ayrıca F tipi eylemlerinin Hollanda ve Belçikalardan yardım aldığını dile getirdi. Ora resmi mercilerinin meseleye bakışını ortaya koydu. Bunlar görmezden gelinemez. F Tipi eylemlerindeki ciddi düşüşse ümid verici. Buna rağmen artık tıbbi müdahale sınırlarını geçmiş birçok ölüm mahkumu da mevcutmuş. Öyleyse yapılacak olan bakanlık, barolar ve mimarların el ele vererek o koridor ve pencereleri daha bir sağlamlaştırıp ülkeyi bu sıkıntıdan kurtarmaktır. Yoksa hiçbir aklı başında kimse koğuş sistemini istemiyor. Bu noktada mahkum ailelerine de büyük gayretler düşmekte. Marksist-Leninist örgütlerin etkilerini kırmalılar. Akrabalarını onların elinden kurtarmalılar. Önce baroları dinledik, sonra Adalet Bakanlığını. Şimdi sıra 3. toplantıda. Bakan ve başkanlar, medya önünde bir araya gelmeliler. Hoşgörü ve diyalog diyenler. Kendileri de buna uymalı. Toplanıp konuşulduğunda anlaşmaya varıldığı görülecektir...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.