Yoğun bakımdan çıktık

A -
A +

Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, öyle diyor; "yoğun bakımdan çıktık". Derviş, bu yıl, Davos'tan New York'a taşınan dünya çapındaki ekonomik toplantıya katılmak için orada. Ve bu meyanda IMF'den mutlu haber. Vaad edilen 16 milyar doların 9'u hemen serbest bırakılıyor. Mevzubahis dokuz milyar dolar fazlasıyla birlikte borç kapatmak için geri ödemeyle hemen geldiği adrese dönecek. Olsun. Buna rağmen iyimserliği tercih etmeli. Evet, yoğun bakımdan çıkmak, hastanın tamamen eski sağlığına kavuşması değildir ama hastalık seyrinin en azından iyiye gittiğine de işaret sayılır. O bakımdan piyasaların hareketleneceğini, pozitif enerji yükleneceğini tahmin etmekteyiz. Öyle de olmalı. Krizse kriz. İki yıldır. O kötü kelimeyi tekrarlayıp durmaktayız. Karamsarlıkla bir yere varılmaz. Lafı bile güzel 'yoğun bakımdan çıktık'. Hatırlanacağı gibi Türkiye, nice zamandır Arjantin'le mukayese edilmekteydi. Uçurumun kenarından döndük. Arjantin'de değil de bizde sosyal patlamalar olabilirdi. Olmadığı için milletimize teşekkür etmeli. İnsanlar, açlık sınırlarına dayandığı halde metanet elden bırakılmadı. Bundan dolayı hükümetin, bürokrasinin, muhalefetin, büyük şirketlerin fedakârlıklar yapması lazım. Önümüzdeki zaman diliminde şartlar, daha güzelleşebilir. Kurban bayramının mânevi havası, yardımlaşma ve dayanışma ortamı doğuracaktır. Bazı çilekeş vatandaşlarımız, bir yıldan bu yana ilk defa et yüzü görecekler. Kimse mübalağa ettiğimizi sanmasın. Ardından havalar ısınacağı için dar gelirli aile bütçelerinde nefes alma şansı yaşanacak. Daha sonra yaz geleceğinden enflasyon azalacaktır. Bütün bunları değerlendirmek ve şu kriz sürecinden el birliğiyle sıyrılıp çıkmak lazım. Ekonomik buhran, namı diğer kriz, patlak verdiğinde savaşa benzetilmişti. Öyleyse şimdi harp sonrasındayız. Yaraların iyileşmesi için ne lazımsa yapılmalı. Ve ders alınmalı. Kim ders alacak? Herkes; fakiri-zenginiyle herkes. İsrafın, lüksün sorumsuzluğun önlenmesi lazım. El parasıyla ağalık olmaz. Hükümetlerimiz dışarıdan, şirketlerimiz hükümetten borç alarak çılgınca harcamalar yapmak akıl kârı mı? İşte bakınız şu sevindiğimiz olayda bile paranın çoğu, elimizden kayıp gitmekte. Eğer, bütün bu yaşananlardan ibret alınmazsa sonrası daha fena olur. Onun için fırsatı iyi değerlendirmeli. Fırsatın kazası olmaz. Herkes, hesaplı-kitaplı yaşamalı. Herkes ayağını yorganına göre uzatmalı. Artık milletlerin kılıç gücüne değil, para kudretine bakılmakta. Aslında hep öyleymiş.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.