Kutlu gün

Kutlu günler, baş tâcımız. Yaşadığımızı onlarla anlıyor, o pencerelerden dünya ve ahiret gerçeklerini kavramaya çalışıyoruz. Üç aylar ve kandiller. Ramazan ve kandiller. Ramazan ve bayram. Hac ve kurban. Kurban ve bayram. Ve Cuma. Bu mukaddes, bu kudsî, bu kutsal, bu kutlu günlerden başka bir de kutlu mekânlar var. Onlarda insan sanki daha bu dünyadayken maveraya göçer ve cennete girer. Camiler. Mescidler, Mescidi Nebi ve Kâbeyi şerif. Zaman gibi soyut bir kavram ve mekân gibi somut hakîkat. Zaman ve mekânın terkibi İslam akidesinde hayat bulmuştur. Her şey yerli yerincedir. Mekân bir gövde, zaman onun üstünde açmış gonca güldür. Leylaktır, zambaktır, hercai menekşedir. İslâm, tepeden tırnağa ahenktir. İnsanın 24 saatini tanzim eder. Ömrünü tanzim eder. Hayatı şekillendirir. Mekânın mimarıdır. Ezeli ve ebedi olan, başlangıcı ve sonu bulunmayan yüce Allah'ın buyrukları farzlar ve vaciblerle, hadisi kudsilerle, Sevgililer sevgilisi o mubarek Peygamberin hadisi şerifleri ve sünnetlerle, insan ve cemiyet, hayat ve ölüm, doğmadan evvel ve doğumdan sonra, bu dünya ve sonsuzluk âlemi... Şaşmaz doğrularla yerli yerince kanuna, kaideye, ilke ve üsluba bağlanmıştır. İnanış biçimi de öyle, namaz da hac da, kurban kesme ibadeti de. İslam ümmeti, yüzyıllardır bu emsalsiz güzellikler içinde yoğrulmuştur. O, kâh zirvededir. Kâh imtihan zamanlarında. Zayıf vakitlerde, imtihan çetinliklerinde onun imanına saldırırlar. Namazı inkâra kalkışılır. Orucuyla oynanmaya çalışılır. Kurbanına 'vahşet' deme cür'eti gösterilir. Onlar hastadır. Ruhları kara, kalbleri kirli, ahlakları bozuk, tıynetleri küflü, cibilliyetleri aşağılıktır. Bu kronik cahillere verilecek en iyi cevap onları yok saymaktır, aldırış etmemektir, ademe mahkumiyettir. Sevgili Peygamberimiz, sallallahü teala aleyhi ve selem, ne buyurmuşlar?... "Ahmağa verilecek en güzel cevap sükûttur." Bazen susmak en ağır ceza olur. Kıt zekâlı, ne anlatsanız anlamaz. Onun iyilikten nasibi yoktur. Bilim şüpheyle başlarmış. Şüpheyle yola çıkan felsefedir. İslamiyette teslimiyetle her şey başlar, tefekkürle hakikatler kavranır. Felsefeciler birbirini yalanlar. İslam âlimleri birbirini devam ettirirler. Biri reddeder. Biri ictihad. Kutlu mekânlarımız, kutlu zamanlarımız ve kutlu imânımız.. Bu bize yeter. Onlara gelince. Nefsleri ve inkârlarından gayrı neleri var? Akıl fukaralığı, mantık perendebazlığı, laf cambazlığı, hepsi bundan ibaret. En büyük çöplük tarihtedir. * Kurban bayramınız şanlı olsun...