Sıkıntı, ikinci bir süper gücün olmayışından

A -
A +

BM genel sekreteri Kofi Annan, Amerika'ya rağmen ilginç bir çıkış yaptı. Annan, "Irak, BM denetçilerinin çalışmalarını engellemiyor, bizimle işbirliği halindeler" diyor ve ekliyor: "Bu sebeple Irak'a yönelik askeri bir harekât için makul bir sebep yoktur. Denetçilerin raporunu beklemek gerekir." Bu açıklamayla herhalde Ankara da kısmen olsun ferahlamıştır. Dedikleri,Türkiye'nin tezine paralel fikirler. Makul olan şudur: Denetçiler işlerini bitirsin, raporları tedkik eden BM ne karar verecekse ona göre hareket edilsin. Amerika bugüne kadar hep şu iddiadaydı.. Irak, BM denetçilerini kabul etmiyor. Veya çalıştırmıyor. Şimdi bunların varit olmadığı birinci ağızdan en net şekilde dile gelmekte. -Çalışıyoruz, engel yok aksine iş birliği var. Hakikaten bir engelleme yapılsaydı Beyazsaray için haklı bir sebep çıkabilirdi Peki Amerika, kafasına koyduğundan vaz mı geçecek? Çok zor. ABD uzun vadeli menfaatleri için bu harekatı yapıyor. Mesele Saddam Hüseyn değil. O da harekât başladıktan sonra Üsame bin Ladin gibi, Molla Ömer gibi kayıplara karışabilir. Dünya bir zorba tavırla karşı karşıya. O da şundan ileri geliyor. Mahallenin kabadayısı rakipsiz kalmıştır. SSCB'nin bıraktığı boşluk doldurulamadı. SSCB içi saman dolu devâsâ bir maket gibi apansız yıkılınca dünya iki kutuplu olmaktan sıyrılıp tek kutuplu hayata geçti. Önceleri bu tek kutupluluk pek memnuniyet verici geldi ama zamanla kazın ayağının öyle olmadığı görüldü. Şimdi karşısına çıkacak kimse kalmayan mahallenin kabadayısının astığı astık kestiği kestik. Nârâ üstüne nâra atmakta: -Kızılderililere jenosit uygulayan ben, I. Dünya Harbi'nin galibi ben, II. Dünya Harbinin galibi ben, İsrail'i kurduran ben, Kore'nin galibi ben, Sovyetleri yıkan ben, Bosna'ya giren ben, Taliban'ı deviren ben!.. Çıksın karşıma o Saddam!.. Var mı bana yan bakan? Tam "anamı kesen ben, babamı kesen ben!" Tulumbacı külhaniliği. Tabiî efelenirken Vietnam'ı atlıyor. Orası Amerika için bir bataklık olmuştu da ondan. Bu zorba tavrın önlenmesi nasıl olacak? Kimse savaş istemiyor. Irak'ın komşuları istemiyor. Dünya istemiyor. Dünyanın aydınları istemiyor. Fakat savaş çok büyük ihtimalle çıkacak. Dün barışın teminatı olarak görülen devlet, bugün savaş sebebi. Üstelik yalnızca Irak da değil. Türkiye, Orta Doğu ve Orta Asya da kendini işgalci bir iştah karşısında tedirgin ve tehlikede hissediyor. Sıkıntılar ikinci bir süper gücün olmayışından. Denge bozuldu. O boşluğun dolması lazım. İkinci güç, diğer kutup kim olabilir? Kafa yormaya değer bir soru...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.