DOĞU KUDÜS, FİLİSTİN’İN BAŞŞEHRİDİR!

A -
A +
İslam âleminin manevi, tabii ve tarihî payitahtı İstanbul, dün bir kere daha kendine yakışanı yaptı ve istikbale yön verdi.
ABD’nin; belki de daha doğru ifadeyle Donald Trump’ın Kudüs’ü sanki bir Noel hediyesiymiş gibi “İsrail’in başkenti” etiketiyle ve bir bütün hâlinde İsrail’e armağan etme teşebbüsünün tam haftasında İİT/ İslam İşbirliği Teşkilatı, teşkilat dönem başkanı Büyük Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın vazifeye davet etmesiyle dün İstanbul’da toplandı.
İştirakçi dost üye devletlerin yanı sıra Venezuela Devlet Başkanı Sn. Nicolas Maduro da bir dost olarak İİT toplantısındaydı. Venezuela gibi Rusya Federasyonu da İİT gözlemci üyesidir. Onun da Başkan veya Başbakan seviyesinde temsil edilmesi bizi memnun ederdi.
İstanbul Zirvesi’nin açış konuşmasından kapanış konuşmasına kadar başta Başkan Sn. Erdoğan olmak üzere her Sn. konuşmacı hemen hemen 6 noktada buluştular. Zaten nihai karar metni de aşağı-yukarı bunu havi olarak neşredildi.
Ana başlıklar şunlardı:
-İsrail, Filistin ve Kudüs’te işgalcidir.
-İsrail, çocuk, genç ve kadınlara bile reva gördüğü vicdansız ve insafsız vahşi muamelelerle bir terör devletidir.
-Trump’ın ABD adına aldığı sözde tanıma kararı hukuken yok hükmündedir.
-Filistinliler aralarındaki dağınıklık ve ihtilaflara son vermelidir.
-Doğu Kudüs, Filistin’in başkentidir.
-Dünya, Doğu Kudüs’ü Bağımsız Filistin’in başşehri olarak tanımalıdır.
Bu konuşmalar, “sonuç bildirisi” denen nihai karar beyannamesinde merhum şair Abdurrahim Karakoç’un ifadesiyle “Kör dünyanın göbeğine hak yol İslam yazacağız!” dercesine altın harflerle billurlaştırılıp kör dünya görsün diye zamana silinmez bir mühür gibi vuruldu.
İİT sonuç bildirisiyle:
-Trump’ın Kudüs’ü İsrail’i başkenti addeden talihsiz kararını şiddetle reddetmekte ve güçlü bir irade beyanıyla barışa darbe mahiyetindeki mevzubahis bu sözde kararı kınamaktadır.
-İİT, dünyayı hiç vakit kaybetmeden Doğu Kudüs’ün Bağımsız Filistin’in başkenti olduğunu tanımaya çağırmaktadır.
Ayrıca; İKB/ İslam Kalkınma Bankasının da Filistin’e maddi yardım yapması ve krediler açması için üzerine düşeni yapması da beyannameye bilhassa derc edilmiş bulunuyor.
Bunlar olağanüstü güzel; ancak İİT VE İKB’nin merkezi Riyad’dadır. Bu mes’elede; Filistin İslam Davası’nda ayak sürüyen, hatta tuhaf çıkışlar yapan Suudi Arabistan ne yapacak, kimin yanında yer alacaktır?
Bu, mim konacak bir noktadır.
Diğer bir mes’ele de dünya devletlerini birebir takip etme şartıdır. İİT yani BM’nin dörtte bir üyesi olan devletler, BM üyesi diğer devletleri, Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanımaya davet ediyorsa onların vurdum duymaz olmaya hakları yoktur.
Üstelik, İsrail ve Amerika diğer devletleri boş bırakmayacaklardır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.