İYİ PARTİ

A -
A +
 
 
İYİ Parti, büyük iddialarla ortaya çıktı. Destekçileri, ümit bağlayanları vardı. Genel Başkanı Meral Akşener’in iddiası ise partisinden de ötedeydi. Öyle ki CHP ve Saadet Partisiyle ittifak yapıldığı hâlde bu iki partinin Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ismi üzerinde anlaşma teklif ettikleri Abdullah Gül için itiraz ederek “hayır ben kendim aday olacak ve seçileceğim” demişti.
Ama sandıkların seyri ne İYİ Parti ve ne de Sn. Akşener’in beklediği gibi gelişti. Alınan oylar ve çıkartılan milletvekili sayısı bu parti mensuplarında ve çıkmaza girip de ona yapışanlarda hayal kırıklığına yol açtı.
Aslında Meral Akşener’in de partisinin de hedeflenen yüzdenin çok gerilerinde kalması sürpriz değildir. Bunun iki sebebi var:
Birincisi temel ve değişmez sebeptir. Ona biz “kopan kaybeder” diyoruz. Nitekim aynı isimle bu sütunda bir makale yazmış ve ta Hürriyet Partisi’nden bu yana kopan bütün partilerin serencamlarını ortaya koymuştuk. Bu mihenk taşına göre İYİ Parti de kaybedecekti. Ancak bu partinin bu kadar çabuk tükenişe geçeceği tahmin edilememişti. Birinci sebep bu sosyal kaidedir.
İkinci sebebe gelince; adı geçen partinin teklif ve vaadleriyle göz doldurmayan manzarai umumiyesidir. İYİ Parti, kendini tarif edemedi:
Eğer; merkez sağ parti idiyse AK Parti zaten oradaydı. Seçmen hangi sebeple ona oy verecekti? Merkez sağa çıkan yollar kapalıydı.
Milliyetçi, ülkücü parti ise burada da MHP vardı. MHP tapulu arsası üzerine gecekondu yaptırmazdı. Nitekim yaptırmadı da. Bugün Sn. Bahçeli, kopup karşısına rakip çıkanlarla hafiften hafife yarenlik ederek Koray Aydın üzerinden çok yönlü hiciv işletmektedir.
Dolayısıyla İYİ Parti, merkez sağ parti değildi, ülkücü de değildi. Geriye ne kalıyor, sol ve liberal parti olmak.
Bunlar hiç değil.
Bu parti, Devlet Bahçeli’ye öfke duyanların ve Tayyip Erdoğan’ı beğenmeyenlerin bir araya gelerek kurdukları bir partiydi. Öfkeyle kalkıldığı için kârla oturulmadı. Fikirler, aynı gönülde hallü hamur olmadı.
İYİ Parti mitinglerinde söylenen sözlerden bugün akılda kalan hiçbir cümle yoktur. CHP gibi İYİ Parti de sadece iktidar yericiliği yaptı.
Muhalefet, iktidarı yerer ama bütün mevzuatı bundan ibaret olamaz. Vatandaş, muhalefetten yeni teklif ve projeler bekler. Hele bu yeni bir parti ise vatandaşın ümitlerini beslemesi şarttır.
İYİ Parti, işte bu 24 Haziran kaybını konuşmak için Afyon’da bir çalıştay tertipledi. Ancak milletvekilinden sıradan partiliye kadar orada olanlar, 21 Temmuz günü tam bir mahalle kavgası örneği sergilediler. Tekme-tokat-yumruklarla birbirine girmeler yaşandığı gibi galiz kabalıklar da havada uçuşmuş. Habercilerin nakline göre bu utandırıcı manzara üzerine kürsüde bulunan Meral Akşener fenalık geçirmiş ve konuşmasını yarıda keserek odasına çekilmiş. Ardından da bir tweet atmış. Yetkisini kullanarak partisini 21 gün içinde olağanüstü kongreye götürecekmiş. Kendisi de genel başkan adayı olmayacakmış.
Sn. Akşener’in bu kararı üzerine İYİ Partililer üçe ayrılmış hâldeler. Bir kısmı genel başkanın çekilme kararı için “kendi takdiridir” demekte. Diğer kısmı, arabanın önüne yatarak, ikna imkânları arayarak ve duygulara seslenerek istifayı engellemeye çalışmakta, üçüncü kısımsa soğukkanlılığını korumakta. Zannederiz bunlar MHP veya AK Partiden davet bekleyeceklerdir. Her iki partinin de geçmişinde vekil transferi yoktur. Belki bağımsızlık kalıbında uydu partililik düşünülebilir. TBMM’de müstakil kalır fakat AK Parti veya MHP ile aynı gruptaymış gibi hareket ederler. Veya transfer gerçekleşir.
O soruya gelince; Meral Hanım, kavlinden caymalı mı? Önünde yatıp yuvarlananlara aldanarak kararından cayarsa bir yanlış daha yapmış olur.
Sun’i teneffüse gerek yok.
Görünen köy kılavuz istemez.
Boşa ümit de zaman da harcanmamalı.
Bir oyuna kalkılmış ve kaybedilmiştir.
Olayın başka türlü izahı yoktur.
24 Haziran’daki tabloya gelince; Meral Akşener, CB yarışında 7.29 gibi az bir oy alabilmiş; İYİ Parti ise esasında baraj altıyla 9.96 oy almış ve 42 MV çıkarabilmiştir.
Diğer taraftan o kadar tuzak ve tezgâha rağmen MHP, “barajı” da aşarak yüzde 11 oyla 49 MV çıkarmıştır…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.