KORKAK VE ZALİM!..

A -
A +
Barış Pınarı Harekâtı’na sosyal medyada destek veren paylaşımlar yapınca St Pauli adlı Hollanda kulübü Enver Cenk Şahin adlı futbolcunun mukavelesini feshetti.
Avusturya’da futbol oynayan bir Türk gencinin başına gelense kindar ve hastalıklı bir ruh hâlini bütün çıplaklığıyla ortaya koymakta. Viyana kuşatmasını unutmayan Avusturyalılar, Doğan Erdoğan’ın evin zilinde yazılı olan soyadını oradan kazımışlar.
Bu hafta ise Türk Millî Takımı Fransa’da Fransız Millî Takımı’yla Avrupa Şampiyonası için karşılaştılar. İlk golü Fransızlar attı. Bir süre sonra takımımız, bu gole karşılık vererek beraberliği elde etti. Futbolcularımız, o heyecanla 30 bin seyircimizin bulunduğu tribünlerin önüne giderek “asker selamı” verdiler. Bununla cephedeki Mehmetçiğe “yalnız değilsin, arkanda millet var!” demiş oluyorlardı. Bu hareket, Avrupa’yı çileden çıkardı. UEFA, işgüzarlık yaparak TFF’den savunma istedi. Alman Bild gazetesi, büyük bir insafsızlıkla hareketi, “Nazi Selamı”na benzetti.
Hâlbuki Fransız futbolcu Griezmann da dünya şampiyonluğu sonrası şeref tribünün önüne koşarak Cumhurbaşkanı Macron’a “asker selamı” vermişti.
Tarafsız olması, millet ve memleket tefrik etmemesi gereken Avrupa Futbol Federasyonu, adı geçen bu Fransız futbolcu için hiçbir müeyyide uygulamamıştı. Oysa onunla bizim 11’imizin yaptığı aynı davranıştır. Eğer bir fiil suçsa işleyenlerin azlık veya çokluğu onu suç olmaktan çıkarmaz. Anlaşılan o ki UEFA, Türklerin, Emanuel Macron önünde “selama”a durmuş Fransız futbolcunun fotoğrafını anında ortaya çıkarıp “Bu ne?” diye hesap soracaklarına ihtimal vermemiş. UEFA ağır kusur işlemiştir. İcra heyetinin derhâl istifa etmesi gerekir.
Pazar/pazartesi aralığında bir günlüğüne Almanya’daydım. Devlet, layıkıyla istifade edebilirse Almanya başta olmak üzere bütün AB devletlerinde büyük bir Türk lobisi olur. O lobideki Türklerin zengin bilgi birikimleri var. Dinlediğim iki notu yazmalıyım ki kalıcılık kazansın. Bütün gençliğini Almanya’ya gömmüş olan vatandaşlarımızdan biri şunu dedi:
- Burada bizi ikiye ayırıyorlar. Muhafazakâr olanları, dinine milliyetine bağlı kalmışları “öteki” sayıyorlar. İslamiyet ve Türklükle bağları zayıflamış olanlara ise “Türk asıllı Alman” diyorlar.
Ömürlerini yaşadıkları ülkeye verdikleri, ceplerinde Alman pasaportu olduğu hâlde bakış budur. Aidiyetleriyle alakası zayıflamış olanlar bile yabancı sayılmakta “Türk asıllı” ibaresiyle zikredilmekte.
Diğer vatandaşımızın söylediği, daha farklı:
-Ne Almanya’sı, Almanya’nın neyi var? Büyük şirketler ve medya Yahudilerin elinde!..
Bu manzara, sadece Almanya değil, bütün Avrupa ve Batı’nın önemli bir kesiminde böyledir. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve nihayet Barış Pınarı Harekâtı’yla Suriye’nin kuzeyinde ikinci bir İsrail kurulma projesini çökerttik.
Bunu yaparken unutmamalı ki Batılı başkentler, Siyonistlerin, Arap başkentleri de haçlıların emrindedir. Avrupalılar, “Anne Türkler geliyor!” korkusunu üzerlerinden atamamışlardır. Haçlılar, Osmanlı ihtişamını unutmadılar, “Hasta Adam’ın torunları” dirilmesin diye ellerinden geleni yaptılar. Siyonistlerse; Yahudiler İspanya’da yakılırken onları kurtarıp şehirlerimize yerleştirmemize bir buçuk asırdan bu yana nankörlükleriyle cevap veriyorlar.
Bugün Barış Pınarı Harekâtı’na destek veren futbolcunun sözleşmesini anında iptal ettikleri gibi, diğer futbolcunun “Erdoğan” olan soyadı zilden kazındığı gibi, beraberlik gölü atan takımımızın heyecanla verdiği “asker selâmı” üzerine spor yöneticilerimizi ifadeye çağırdıkları gibi yarın gerekli gördüklerinde muhafazakâr olanı ve olmayanıyla Avrupa’daki Türkleri, zildeki o isim gibi kazırlar.
800 sene sonra Müslümanları Endülüs’ten kazımadılar mı? Ellerinden gelse Türkleri sadece Avrupa’dan değil, Türkiye’den de kazırlar.
Ötekileştirme duygusu iliklerine işlemiştir. Onun için İslâm ve fukara vatanları, zalimce işgal etmekte, sömürmekte, mazlumları öldürmekteler.
Bu kavga, Hilâl ve Haç kavgasıdır.
Nesillerimize acilen hafıza ve millî şuur takviyesi yapılması şarttır.
Silah kuşanmamızla manevi donanmamız aynı ağırlıkta olmalıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.