KKTC’YE MİLLÎ CUMHURBAŞKANI

Bilindiği üzere KKTC’de pazar günü Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Adaylar, ilk turda yüzde 50’nin üzerinde oy alamadığı için ayın 18’inde seçim yenilenecek:

11 Ekim 2020’deki seçime 7’si bağımsız 11 aday iştirak etti. 1974’ten beri yapılan CB seçimlerinde en fazla ismin katıldığı yarış bu olmuştur. Kıbrıs Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığının verdiği bilgiye nazaran seçmen sayısı, 198 bin 867’dir. Seçime iştirak ise yüzde 54.72 ile bugüne kadarki en düşük rakam olmuştur. İkinci tur seçimde, ilk turda 32.34 ile en çok oyu alan UBP-Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Başbakan Ersin Tatar ile bağımsız aday CB Mustafa Akıncı yarışacaklardır…

Yukarıda verdiğimiz malumat, her yerde olan teknik teferruattır. Buna karşılık Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki seçimin asıl değeri, onun anlamıdır. Bu tarafı üzerinde durmaksa olmazsa olmaz bir ihtiyaç ve mecburiyettir:

Türkiye zaviyesinden Kıbrıs adasının ehemmiyeti orada bir Türk devleti olmasından dolayı değildir. Adada bir tane Müslüman olmasa, bir tane Türk olmasa, bir tane insan olmasa dahi bu ada bizim için son derecede kıymetlidir. Müslüman Türk ve insan yaşıyor olması ise değerini kat kat arttırır. Hiçbir canlı olmasa bile Kıbrıs’ın nezdimizde kıymetli olmasının sebebi, bu adanın Akdeniz’in kilit taşı teşkil etme keyfiyetindendir. Adalardenizi -Ege- ve Akdeniz’deki her ada, 12 Ada, hepsi bizim için önemlidir. Lakin; üç ada var ki bunlar Anadolu ve topyekûn Türkiye için var olma-yok olma değerindendir. Bu adalar, Girit, Rodos ve Kıbrıs’tır. Onların her birini yüksek sayıda şehidler vererek elde ettiğimiz hâlde ilk ikisi bugün maalesef bizde değil. Kıbrıs’ın ise yine maalesef ancak üçte biri Türk Cumhuriyeti. Şayet Kıbrıs’ı da kaybedersek hemen değil ama uzun olmayan bir zaman sonra Anadolu da kaybedilir. Şu dediğimizi bazı zekâlar kavrayamaz. Allah, tecrübesini yaşatmasın.

Kıbrıs ve dolayısıyla KKTC, Türkiye için bu değer mevkiindedir. Ne var ki KKTC’deki bazı durumlar son derecede üzüntü vericidir. Hazmı mümkün değildir. Gayrı millidir. Bir halk oylaması yapılarak Türkiye, İngiltere, Rumlara ilhak sorulsa son ikisine oy verecek nasipsiz sayısı hiç de az değil. Gelecek pazar günü yenilenecek seçim, mevcut Başbakan ve mevcut Cumhurbaşkanı arasında olacaktır. BB Ersin Tatar ne kadar yerli ve millî ise CB Mustafa Akıncı, en hafif tabirle söylemek gerekirse o kadar dünya vatandaşıdır. Bu kişi, “ben ikinci Tayfur Sökmen olmayacağım” dedi. “Anlaşmak için aldığımız bir kısım toprakları Rumlara iade edelim” dedi. Dış basına verdiği mülakatlarda Türkiye’nin işgalci olduğunu ima etti. Ankara’nın iç işlerine karıştığını söyledi vs. vs… Tayfur Sökmen merhum, Hatay Reisicumhuru idi. Hatay’ın Fransız vesayetinden, sözde devlet olma hâlinden kurtulup ana vatana iltihak etmesinde unutulmaz emekleri oldu. Mustafa Akıncı, böyle bir vatanseveri kınamakta. Bu sözler, “şartlar, Kıbrıs veya KKTC’nin Türkiye’ye katılmasına imkân verse bile ben bunu yapmam!” demektir. İsterdik ki bunları diyen dünya vatandaşı bir yabancı, geçen pazar günü yapılan seçimde sıfıra yakın bir oy almış, Kıbrıs Türkü, O’na esaslı bir ders vermiş olsundu. Heyhat ki öyle olmadı. İkinci olacak nisbette taltif gördü. Hâle bakmalı ki bu bile kendisini mahzun ettiğinden neticeleri görünce ağlamış. Eğer, mevzubahis bu kişi 18’inde seçilirse o zaman söylenecek söz için kelimeler tükenir. Bu kimsenin üstelik müstakil olarak yani bir parti ve teşkilat olamadan seçime girdiğini gözden kaçırmamalı. Şu lafları eden, Türkiye’ye böyle bakan bir politikacının Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başına seçilmesi Türk milletine de ilk günden 1974’e fetih şehidlerine de gazilere de merhum Rauf Denktaş’ın hatırasına da hakarettir. Aslında ilk turda ikinci sıraya gelmesi de aynı telakki edilebilir ama hadi o görmezlikten gelinsin diyelim fakat 18 Ekim 2020’de çıkacak böyle bir sonuç azap verir.

Bu sebeple vatanperver Kıbrıs Türkü, lütfen pazar günü üşengenlik yapmasın, erinmesin ve firesiz şekilde sandığa giderek şerefli oyunu kullanıp Ersin Tatar’ı Başbakanlık makamından Cumhurbaşkanlığına yükseltsin. Sn. Tatar’ın az farkla seçilmesi bile çok üzücü olur... Unutmamalı ki bu seçim, Türk-Yunan ihtilafının yaşandığı, Doğu Akdeniz’de var olma-yok olma mücadelesinin verildiği, canhıraş bir kahramanlıkla Mavi Vatan’ın tesbit edildiği, Azerbaycan’a saldırıldığı bir takvimde yapılmaktadır.

Bu bir seçim değil, saf belli etmedir. Bir dünya vatandaşının Kıbrıs Türklüğünü temsil etme noktasına gelmesi muhaliflerimiz Yunanistan’ı, Kıbrıs güney Rumlarını, İsrail’i, BAE’yi, Mısır’ı, Fransa’yı, Ermenistan’ı, Suriye yönetimini sevindirir.