KILIÇDAROĞLU KENDİ İPİNİ ÇEKTİ!
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin başına -bir şekilde- geldiğinin ilk aylarında konuşmalarında hep “Yeni CHP’’ diyordu. Bu sözü kullanmaya devam edince partinin “ulusalcı’’ denen kanadından sert bir ikaz yükseldi:
-Yeni CHP’ni de al ve git!..
Sn. Kılıçdaroğlu, sesini çıkartmadı, azarı hazmetti ve bu öfkeli uyarıya riayet ederek bir daha öyle söylemedi. Ama içten içe planını yapıp icraya koydu. Kendisi gitmedi fakat zaman içinde ulusalcıları partiden uzaklaştırdı. Bugün, “Yeni CHP’’ demiyor. Tahayyül ve tasavvur ettiği partiyi yeniden ve kendine ve ortaklarına göre şekillendirmiş olmalı…
Gelinen noktada manzara şudur:
CHP, HDP’nin sevk ve idaresine girmiştir.
Bunun böyle olduğunu sınır ötesi harekât tezkeresi gösterdi. 26 Ekim 2021 tarihli sınır ötesi harekâta CHP de HDP gibi hayır dedi. HDP, dağın talimatıyla bunu yaparken gözdağı, tehdit ve her kullanılacak imkânla ana muhalefet partisini de yanına çekti…
Sınır ötesinde şehidler vermekteyiz. Vatan toprakları her gün taciz edilmekte. Bölücü terör örgütüne Suriye’nin kuzeyinde bir musibet devlet kurduruluyor. Bu garnizon devletinin her an bir emrivaki ile kurulup tanındığının ilan edilme tehlikesi mevcut. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, asker ve emniyet unsurlarıyla bu tezgâhı dağıtmak için ismini “Kut Harekâtı’’ olarak teklif ettiğimiz dördüncü büyük ve belki de en mühim, en hayati harekâta hazırlanırken CHP, Türk askerine en ağza alınmaz galiz hakaretleri yapan, aynı tonla devlete söven bir örgüt ve partisiyle iş birliği, ittifak ve yoldaşlığa hız vermiştir. CHP artık geçen seçimlerde HDP ile ittifak kurmadığını söyleyemez. Üstelik şimdi bu ortaklığı yöneten ceberrut üslubuyla HDP tarafıdır. Savcının 843 sayfalık iddianame ile kapatılmasını talep ettiği adı geçen parti, bu tezkere için aleyhte ne söylediyse, sözcüleri ne konuştuysa Kemal Kılıçdaroğlu ve partisinin sözcüleri bire bir dile getirdiler.
Sınır ötemizde, harekât yapılacak yerlerde önceki yıllara göre ne değişti ki bu CHP, o tarihlerde asker yollama talebine “evet’’ derken şimdi hayır dedi? Bir şey değişti fakat o değişen, hudutlarımızın ilerisindeki ihanet şartları değil:
CHP değişti!..
Bu parti, Kılıçdaroğlu’nun “Yeni CHP’’sidir.
Kemal Kılıçdaroğlu ve partisi, “her olursa olsun iktidar!!!’’ fikrine şartlanmıştır. Bu sebeple millî ve hayatî bir mevzûda devleti, milleti ve bekamızı değil, bir ortaklığı kaybetmemeyi yeğledi. Bu vahim tutumun CHP’yi içten içe kaynatacağı bellidir. Bütün CHP ve teşkilatın böyle düşündüğü söylenemez…
Seçimlere 29 ay varken Yeni CHP’nin nefret ettiği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Büyükelçiler Vak’asında 10 devlete geri adım attırarak hem şahsı ve iktidarı ve hem de Cumhur İttifakı’nın itibarını yükseltirken, Kemal Kılıçdaroğlu, “siyasi cinayetler olabilir’’ sözü ve memurları kıyama dâvet teşebbüsünden sonra şimdi de partisine böyle bir korkunç hata işleterek CHP ve şahsıyla birlikte büyük, çok büyük bir kayba uğradı.
Seçmen, bu büyük günahı ve ağır vebali unutmaz.
Bu büyük günahı ve ağır vebali unutmayan CHP tabanı partisine oy vermez. Oy kaybına uğrayan partiyi HDP de kurtaramaz. Bundan dolayı CHP ve Millet İktidarı’nın 2023 Haziranı’nda seçimleri kazanması hayaldir.
Bu neticenin şu olaylara yol açması kaçınılmazdır:
Seçimleri bir kere daha kaybeden ve üstelik HDP ile iş birliği yüzünden kaybeden CHP’de derhâl olağanüstü kongre toplanır. Bu kongrede yer yerinden oynar ve adaylıkları engellenmiş Büyükşehir Belediye Başkanları ve daha başka adaylarla kıpkızıl bir kargaşa çıkar ve kavgalı dövüşlü bu kongrede Kemal Kılıçdaroğlu, siyâsete veda eder.
Gözünü iktidar hırsı bürümüş Kılıçdaroğlu, işlediği bu büyük günâh ve ağır veballe kendi ipini bizzat kendisi çekmiş oldu.