MİLLET İTTİFAKI ÇÖKTÜ!

A -
A +

Gündemin en çok tartışılan konularının başında Hükûmetin, TBMM’den Suriye ve Irak’a asker göndermesine yetki verilmesini talep eden 26 Ekim 2021 tarihli tezkereye ana muhalefet partisinin "hayır" demesi yer almaktadır…

Tezkere metni, süreye dair 2 yıllık fark hariç, geçmiş senelerdeki tezkerelerle aynıdır. CHP, önceki tezkerelere "evet" dediği hâlde bu defa "hayır" oyu kullandı. Tartışılan, bu "hayır"ın sebebi ve sonuçlarıdır. Sebep belli, yüksek millî menfaatlerimize değil, HDP’ye "evet" dendi. CHP yönetimi, perde arkasındaki ortağının zorlamalarına boyun eğdi. Sonucu ise CHP’nin seçimler şafağında bu tutumu almakla sandığı tehlikeye düşürdüğü ve seçmen kaybettiğidir.

Bunlar her ortamda fazlasıyla konuşulmakta.

Bir şey daha konuşulmakta:

CHP sözcüleri tezkereye "evet" denmesinin "Cumhuriyete ihanet" olacağını iddia etmişlerdi. Hâlbuki İyi Parti, "’evet" dedi.

Şimdi sorulan soru şudur:

-İYİ Parti, Cumhuriyete ihanet mi etmiş oldu?"

CHP, bu soruya "evet; ihanet etti!!!" diyemez.

Derse yarım-yamalak müttefik olduğu partiyle köprüleri tamamen atmış olur. "İhanet etmedi" derse de kendisini yalanlamış olur...

İşin esasına bakılırsa "Millet İttifakı" diye mütecanis bir ittifak ilk günden bu yana yoktur. Zoraki ittifak, geçen seçimlerde CHP, İyi Parti ve HDP şeklinde hareket ettiyse de böyle bir yapı aleniyet kazanamadı, taraflarca kabullenilmedi. Ne CHP, HDP’yi açıkça itiraf etti ve ne de İYİ Parti, HDP’yi kabul etti. Millet İttifakı, farklı ittifaklardan meydana geliyordu. CHP ve İYİ Parti ittifaktı. CHP ile HDP de ayrı bir ittifaktı. Bu vaziyet de bahsedilen ve kastedilen Millet İttifakı’nın aslında olmadığının ispatıydı.

Bu defa seçim süreci başlayınca HDP sözcüleri "bizi hafife almayın", "bizi yok sayarsanız bedeli ağır olur" gibi ağır sözlerle CHP’ye gözdağı verir oldular. Mahallî seçimlerden sonra da CHP’nin kendi sâyelerinde seçim kazandığını söyleyip CHP’lileri paylıyorlardı.

Akla gelen soru şudur?

-CHP, Haziran 2023 seçimleri için HDP’yle ittifak kuracak mıdır ve bunu seçmene ve millete duyuracak mıdır?

Bu soruya ana muhalefet partisi mensuplarının bile bugünden net cevap vermesi zordur. Ya yine kapalı kapılar arkası ortaklık yapılacak veya HDP bunu kabul etmeyeceği için açıkça ortaklığa gidilecek veya bu ortaklıktan vazgeçilecektir. Örtülü, gizli ortaklığı HDP kabul etmediğine göre CHP’nin işi sıkıntılı.

CHP, İYİ Parti ve HDP ile Millet İttifakı kurulamayınca tek başına veya iki partili ittifaklarla Cumhur İttifakı karşısına çıkarılacak bir Cumhurbaşkanı adayının seçilme ihtimali yoktur. Bu aday, şayet, Kemal Kılıçdaroğlu olursa hem parti başkanlığını hem Devlet Başkanlığını kaybeder. Az yukarıda da izah ettiğimiz gibi dün esasında Millet İttifakı yoktu. CHP ve İyi Parti ve CHP ile HDP bir oyalanma içindeydiler. Bu zayıf yapıya "Millet İttifakı" deniyordu. Zira aslında adı geçen partiler, Cumhur İttifakı kurulurken ittifak fikrine karşıydılar. Buna rağmen Cumhur İttifakı gerçekleşince sözünü ettiğimiz yapı kerhen doğdu.

Sağlam olmayan yapı, CHP’nin tezkereye "hayır demesi" ve bununla da kalmayıp evet diyenleri Cumhuriyete ihanet eden hainler olarak ilan etmesiyle şimdi büsbütün çökmüş oldu. Asıl konuşulacak olan budur.

CHP yoluna HDP ile devam edebilir.

İYİ Parti, bundan böyle CHP ile yola devam edemez.

CHP, HDP ile beraber olabilir…

CHP’nin planı şöyle olsa gerek; HDP seçimlerden önce kapatılmazsa bir şekilde seçimlerde ortaklık yapmak; kapatılması hâlindeyse HDP’li seçmenin oyunu almak.

CHP’nin HDP ile her ne tarzda olursa olsun ittifak kurup İYİ Parti’ye "sen de bize katıl!" demesi gayrı kabildir. İYİ Parti’nin de ihanet edenlerden sayılması yüzünden CHP ile ortak olması düşünülemez. Olursa bunu millete izah edemez.

CHP tezkereye "hayır" demekle Midyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan oldu. Kör topal yürüyen, var olduğu farz edilen bir ittifak vardı o da çöktü. İyi yönetilemeyen ana muhalefet partisinin işi zordur. Seçimlerden sonra, bir kere daha yenilmiş CHP’nin büyük sancılar yaşaması, Sn. Kılıçdaroğlu’nun korktuğuna uğraması kaçınılmazdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.