Karı koca, Nalân için projeler yapıyorlardı

A -
A +
İpek Hanım kızını en iyi okullarda okutacak, onun için bütün imkânlarını seferber edecekti. 
 
 
Genç kadın bütün bunları yaşarken Ferit Kozdağlı’nın evinde ise küçük kızlarının coşkusu yaşanıyordu. İpek Hanım üzerine titriyordu kızının. Onun hiçbir şeyini eksik etmemeye çalışıyordu. Nalân da hızla büyüyordu. Artık annesi İpek Hanımı gördükçe sevinç çığlıkları atmaya başlamıştı. Bunu gören genç kadın neredeyse her seferinde mutluluktan gözleri dolu bir şekilde karşılık veriyordu minik kızına. Ferit Bey ise çok sevdiği karısının mutluluğu karşısında büyük bir huzur içinde onları seyrediyordu.
Nalân için karı koca projeler yapıyorlar, onun en iyi şekilde yetişmesi için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlardı. İpek Hanım kızını en iyi okullarda okutacak, onun için bütün imkânlarını seferber edecekti. Karı koca akşamları Nalân uyuduktan sonra oturup planlarını konuşuyorlardı. Her gün akşamüstü kızlarını gezdirmeye çıkıyorlar, deniz kenarında bir saatlik yürüyüş yapıyorlardı. Nalân’ın odası sanki küçük bir prensesin odası gibiydi. İpek Hanım gördüğü her şeyi alıyordu kızına. Hayatını ona adamış gibiydi. Seramik çalışmalarıyla bile eskisi gibi uğraşmıyordu. Varsa yoksa Nalân’dı hayatı. Kocası ve çok sevdiği kızıyla son derece mutluydu…
            ***
Her biri bir tarafa savrulan ailenin bir başka üyesi Hakan’a gelince o hayatın acımasız çarkları içinde hızla dönüyordu. Hayatın kapanına yakalanmış bir şekilde suç çarkları arasında savruluyordu. Küçücük yaşına rağmen inanılmaz bir yankesici olarak hızla yetişiyordu. Yaşının küçük oluşu işini daha da kolaylaştırıyordu. Bildiği tek şey çalmak, kandırmaktı artık. Zaman zaman küçücük kafasında bu kuyuya düşmeden önceki hayatı aklına gelse de gelişmemiş duyguları bunu çabuk atlatıyordu. Sadece ara sıra annesinin özlemini hissediyor bunu bile minik beyni ve yüreği tam olarak şekillendiremiyordu...
            ***
Ferit Kozdağlı arabasından inip evine doğru yürürken köşkün kapısı açılıp uzun boylu, ince, açık kumral saçları omuzlarında, zarif bir genç kız koşarak kendisine doğru geldi. Ela gözleri zekice parlıyordu genç kızın. Minik kalkık burnu, biçimli dudakları ve sağ yanağındaki derin gamzesiyle oldukça hoş bir kızdı... 
Genç kız muzipçe yaklaştı ve "Babacığım, seni bekliyordum dört gözle..." dedi.
Ferit Bey gülümsedi sevgiyle kendisine doğru koşan genç kıza:
- Söyle bakalım, ne istiyoruz?
Genç kız hemen sitemkâr bir tavırla dudak büktü:
- Aşk olsun baba, özlemiş olamaz mıyım?
Ferit Kozdağlı bir kahkaha attı:
- Olursun, olursun tabii ama ben bu gelişi bilirim... 
Ferit Kozdağlı ve genç kız, birlikte köşke doğru yürümeye başladılar. Nalân heyecanla anlatmaya başlamıştı bile:
- Arkadaşlarla birlikte Uludağ’da bir hafta sonu tatili yapalım dedik. Anneme söyledim “baban bilir” dedi. Baba lütfen gidebilir miyim? DEVAMI YARIN
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.