Siyahla beyaz…

A -
A +

Güçlü takımları bükmeye başladığınızda kırmak zorundasınız! Aksi durumda ihtimal yüksektir ki, kırılan siz olursunuz.

Başlangıçta cevap aradığım 2 kritik soru vardı.                
1- Beşiktaş’ın 7 farklı Rizespor galibiyetinde ‘göze batan’ defansif sorunları Şampiyonlar Ligi keskin virajında dert olur mu?
- İlk yarıda ‘evet’ ama Beşiktaş ritmini bulduğunda durdurulması zor bir takım.
2- Başakşehir’in güçlü oyunu, Vodafone Park atmosferinde ‘sağlam’ kalabilecek mi?
- Kısmen… Beşiktaş ilk yarıda sendeledi ama ‘golle’ ayağa kalktı ve âdeta siyahtan beyaza dönüşerek Başakşehir’in bütün ayarlarını bozdu.
***
Şunun altını çizelim...
Beşiktaş da Başakşehir de ofansif zenginliğe sahip takımlar. Maçın senaryosu biraz da sisteme kimin çomak sokacağına bağlıydı. Başlangıç senaryosunda Beşiktaş evinde oyun iştahını belli edip Burak ve Vida ile Mert Günok’un burnunun dibinde biterken, Başakşehir de orta alanı çabuk geçince ‘başa çorap örebileceğini’ net şekilde gösteriyordu.
İlk 15 geride kalırken görüntü şuydu... Beşiktaş mutlaka topu öne taşımanın yolunu bulmalı.
Başakşehir’de şampiyonluk stresi falan yok.  Doğrusu 20’li dakikaların başlangıcı da Başakşehir’e maçı koparma şansını getirdi. Çok değerli 2 fırsatı kullanmayı beceremediler. (Bence Karius’un poz estetiğindeki enfes kurtarışı ‘Maçın fotoğrafı’ oldu)
Aslında sürpriz sayılmayan gol Robinho’yla geldi. Beşiktaş için skorun yanı sıra oyunu döndürmenin yolu bir an önce karşılık vermekten geçiyordu… Başakşehir’e oyunu tutma fırsatı vermeleri başlarına daha büyük dertler açılacağı anlamına gelecekti.
İmdada tam da zamanında -devre biterken- Atiba yetişti. Sonraki dakikalarda gördük ki, Beşiktaş bu golle skoru eşitlemekle kalmadı, oyunu tuttu, bir daha da bırakmadı. Hatta, Dorukhan ve Lens biraz şanslı olsalar, Beşiktaş soyunma odasına önde gidecekti.
***
Beşiktaş’ın oyun büyüklüğü devam ederken  Burak Yılmaz sahne aldı... Başakşehir filelerini kelime anlamıyla da ‘sarstı’… Bu gol tüm dillere aynı cümleyi söyletti:  “Beşiktaş Burak Yılmaz’a geç kavuştu.” Abdullah Avcı ne yaptıysa, Başakşehir’i oyuna ortak edemedi.

MAÇIN ADAMI: Atiba Hutchinson
Beşiktaş dönüm noktasını Atiba’yla çevirdiği maçı belki son dakikalarda berabere bile bitebilirdi ama ‘hak ederek’ kazandı.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.