Bedava benzin

-Aaa, anne bak, futbolcu bu! Aile, benzinini doldurtmuş, ödeme yapmak için bekliyordu. Baba şoför koltuğunda sabırsız, anne yanında, kız arkada, erkek çocuk dışarıdaydı. Önlerindeki arabanın kenarında da ünlü takımlardan birinin ünlü bir futbolcusu dikiliyordu. Topkapı civarında bir benzincideydiler. -Gir oğlum içeri, dedi anne. Kocasına döndü; niye almıyorlar parayı? -Anlamadım ki, çocuk bir girip bir çıkıyor yazıhaneye. Hah geliyor! Baba arabadan inerken elini cebine götürdü. Benzinci çocuk: -Sizden para almayacağız abi, dedi. Müessesenin hediyesiymiş. -Allah Allah, nereden çıktı bu? -Ne bileyim abi, bir ödül koymuşlar. Baba biraz da şüpheci bir ifade ile dudakların büzerek: -Peki... deyip arabaya bindi. Uzaklaştılar. *** Gazetede, ünlü bir futbolcunun trafik kazası haberini geniş bir şekilde kullanmıştık. Bindiği yeni arabasıyla İstanbul'un Avcılar çıkış istikametinde büyük bir kaza geçirmiş, araç karton bir oyuncak gibi buruşmuş, kendisi komaya girmişti. Ertesi gün kazayla ilgili haberlerin takibi için toplantıdaydık. Telefonum çaldı: -Abi ben benzinciden arıyorum. Bu kaza yapan şey var ya, onunla ilgili... -Hayırdır? -Ya, şimdi şöyle abiciğim. Bizim tesis bir kampanya yaptı anlıyor musun, reklâm için. Birkaç ay önce bir afiş astılar, "Bininci müşterimize bedava otomobil" diye... -Eee? -O gün sona yaklaşmıştık. Bu futbolcu vatandaş dokuz yüz doksan dokuzuncu olarak yanaştı pompaya... Arkasındaki arabaya baktım, dört kişilik gariban bi aile... Otomobil onların hakkıydı. Anlıyor musun? Fakat bizimkiler işte reklâm olur, gazeteler, televizyonlar daha çok şey eder diye tuttular arabayı bu adama verdiler, hesapta ünlü, iyi mi? Aileye de bir depo benzin düştü... Eee, n'oldu abi, bu kardeşimiz de iki gün sonra gitti, arabayı kamyona tosladı aynen... Canını kurtardığına dua etsin di mi? Güzelim arabanın halini görmedin mi be abi? İnsanların kısmetiyle oynuyorlar yani... Hayret bi şey abi yaa... Hayret bi şey...