Yolcu etmek...

A -
A +

Hatice Öğretmen, -kendi tabiriyle- bir "Turgut Özal âşığıydı." Sağlığında bir kere tesadüfen görüşmüştü. *** "O halkın içinde yaşayan bir lider olduğu için İstanbul'da Haliç kenarında bir cumartesi öğlen pat diye burun buruna geldim. Elini öptürmedi." *** Özal'ın gazetelerde çıkan haberlerini kesip saklıyor, Özal aleyhine konuşan ve yazanlara çok kızıyor, çok üzülüyordu. *** "Turgut Özal 17 Nisan 1993 cumartesi günü öğle üzeri öldüğünde, hafta sonu tatili için memleketim Bolu'daydım. Babamın ölümüne ağladığımdan daha çok ağladım. Çünkü babam öldüğünde çocuktum ve pek çok şeyin farkında değildim." *** Özal vefatından 6 gün sonra Fatih Camii'ndeki ikindi namazının ardından Edirnekapı'da toprağa verilecekti. "Öldükten sonra beni İstanbul'a defnedin, kıyamete kadar Fatih Sultan Mehmet'in manevi ruhaniyeti altında bulunmak istiyorum" vasiyetine uyularak, kendisinin yaptırdığı eski Başbakan Adnan Menderes'in anıt mezarının olduğu bölgeye... *** "Okul müdürümüzden rica ettim, cenaze törenine katılmak için... Çünkü neredeyse bütün Türkiye, Fatih Camii ve Vatan Caddesine akıyordu. Televizyonların canlı yayınında yüz binlerin caddelere sığmadığı görülüyordu. İstanbul'a defnedilen ilk Cumhurbaşkanı sevgili tonton Özalımızın son yolculuğunda yanında olmak istiyordum. Müdür izin vermedi ve bu olay o günden sonra hayatımın en büyük ukdesi oldu. Müdürle tartıştığım için, bir süre sonra okulumdan sürgün edildim." *** Ölümünden on dokuz yıl sonra suikast şüphesiyle 2 Ekim 2012 tarihinde merhum Turgut Özal'ın kabri açılırken, Hatice Öğretmen artık okul müdürüydü. Bütün öğretmenleriyle gitti, Özal'ın ikinci kez defnedilişinde yanında bulundu. *** "Sanki benim için yeniden dünyaya gelip, bir daha gitti rahmetli... Mekânı Cennet olsun." Yolcu etmek...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.