Dağdan inen askere selam

Benim için böyle bir anın, futbol maçı sırasında olacağı aklımdan bile geçmezdi.

Bir futbol maçında gazilerimizle burun buruna geldim.

Vatanı için hiçbir fedakârlıktan kaçınmamış, kolunu, bacağını kaybetmiş aslan gibi vatan evlatlarımızı izlerken sarsılarak ağladım. 

Hafızam gerilere gitti, otuz küsur yıllık kanlı bilançonun muhasebesine...

Kim başlatmış olursa olsun, kim hangi niyetle emir vermiş olursa olsun, yaz sıcağı, kış soğuğu demeden zorlu şartlarda bu güzel ülkeyi savunan Mehmetçikler...

Şehit olan evlatlarımıza borç ödeyecek, onların fedakârlığını anlatacak kelimeler ne yazık ki sözlüklerde yok.

Gaziler için de yüce Allah bundan sonraki ömürlerinde mutluluk versin demekten başka ne yapabiliriz ki...

Hayatın kıymetini bilmek, nefes alıp verirken, ağlarken ya da gülerken, mutluyken veya hüzünlüyken içimizdeki ateşi asla söndürmememiz gerektiğini bize gösteren bu vatan aslanlarına Türk milleti olarak minnettar olmalıyız.

Şehitlerimizin ve gazilerimizin her biri anne feryatlarıyla cennetin kapılarını araladılar diye umuyoruz.

Bizler bu vatan uğrunda bedenini, kolunu, bacağını, düşlerini, hayallerini, sevgilerini hain bir bombayla, kalleş bir mayınla herhangi bir dağda bırakan bütün şehit ve gazilerimize, halen görevleri başında ülkeyi namertlerden koruyan askerlerimize yürekten şükran duyuyoruz. 

Vatanımızın her köşesini korkmadan, bütün cesaretiyle savunmuş, gözünü budaktan sakınmamış askerlerimize sesleniyoruz; vatan size minnettardır!

.....

(Açıklama: Bu yazının bendenizle hiçbir ilgisi yok. Türk vatandaşı Ermeni kadın gazeteci Belinda Kuran yazdı.)