Ben erken mezun oldum...

Osabah okul bahçesi, mezuniyet töreni için doluydu.

İkinci sınıf öğrencisi Gizem'in konuşması şöyleydi:

"Sevgili Anadolu Liseliler,

Bugün burada benim mezuniyet törenim var. Birazdan kepimi fırlatacağım. (İkinci sınıfta olmama rağmen nasıl mezun olduğum konusuna gelince...) Takdir edersiniz ki, sizlerden daha erken mezun olabilmek için geçerli sebeplerim vardı.

Mezun olmamda benim için özel gayretler gösteren başta değerli Fizik Öğretmenim Sibel Duymaz'a ve diğer bütün öğretmenlerime sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Sevgili anneciğim, babacığım ve ağabeyim,

Bir sağınıza, bir solunuza, bir de önünüze bakın. Etrafınızdakilerin hepsi benim kardeşlerim, ağabeylerim, ablalarım. Hepsi birer Gizem... Onların gözlerinde beni görüp, seslerinde beni duyabilirsiniz. Bakın etrafınıza, bu ne büyük coşku ve mutluluk.

Sevgili arkadaşlarım,

Ben bugün buradan mezun olurken beni bu kadar desteklediğiniz için yüreğimden teşekkür ediyorum.

Ben mezun olmayı başardım; sizlere de bundan sonraki eğitiminizde ve hayatınızda başarılar diliyorum."

Gizem'in "sıradan" sayılabilecek bu konuşma metnini sıra dışı hale getiren bir şey vardı.

Anadolu Lisesi 2'nci sınıf öğrencisi Gizem Çınar, bir süre önce bacaklarındaki ağrılar sebebiyle hastaneye götürülmüş, lösemi olduğu anlaşılmış, ilik nakli için arkadaşları "Gizem İçin Tek Yürek" kampanyası başlatmış, sevindirici haber internet kanalıyla yurt dışından gelmiş, Portekizli bir donörden alınan ilik Gizem'e nakledilmiş, ancak kanserli hücrelerin böbrek ve bağırsaklarına sıçraması yüzünden genç kız vefat etmişti.

Gizem'in vasiyeti sebebiyle cenaze töreni okul bahçesinde yapılmış, hasta yatağında hazırladığı bu konuşması da törende en samimi arkadaşı tarafından okunmuştu.

"Ben sizlerden erken mezun oldum ve yine sizlerden erken hepimizin sonunda gideceği yere, yola çıkıyorum. Bu yüzden benim için ağlamayın.

Hepinizi Allah'a emanet ediyorum" diye bitiyordu konuşma...