Belirsizlik feci bir şey!

Bütün futbolcularıyla kale önüne set çekmiş, ilk maçta yakaladığı avantajı korumaya çalışan bir rakip...

Beşiktaş'ı çekip çevirmesi beklenen Fernandes insan kalabalığı arasında kayboluyor.

Bütün maçı Tromsö'nün korner köşesinde oynayan sağ bek Serdar Kurtuluş ile yine sağ çizgide oynayan Gökhan Töre'nin oyun devamlılığı yok.

Atiba Hutchinson bile eski performansının uzağında. Rakibi açmak için bir şeyler yapmak lazım diye düşünüyorsun; Tromsö kırk yılda bir açılınca Beşiktaş defansı allak bullak oluyor!

Türkiye Süper Ligi lideriyle Norveç Liginin dibindeki takımın futbolu böyle mi olmalı?

Bütün bu dağınık görüntünün bir gün sonra çıkacak olan CAS kararıyla ilgisi var mıdır, yok mudur karar veremiyorum!

***

İkinci yarıya Ersan-Oğuzhan değişikliği ve aynı baskıyla başladı Kartal. Ve "5 dakkada Beşiktaş" yaptı. Bir duran top, Fernandes orta, harika koşusuyla Almeida kafa ve Olimpiyat Stadı ayakta.

Çözülmüştü Tromsö... Oğuzhan ve 2-0...

Tromsö'yle 4 maç yaptık, ilk kez istediğimiz sonucu aldık ama onu da CAS heba edecek gibi!

Tur atlayan takımımız belki Avrupa'ya gidemeyecek ama Beşiktaş'ın başına bu demirden çorabı ören ve futbolumuzun başına çöreklenenler genel kurula gider!