"Faruk Eczanesi nerde?"

A -
A +

Müthiş bir 45 dakikaydı.

Daha maçın başında gol yememize rağmen, skoru ilk yarıda garanti altına alabilirdik!
Milli maçlarda garip goller yiyen Volkan Demirel'in seyrettiği Arjen Robben imzalı top ağlara gidince küçük bir şaşkınlık geçirdik ama sonra tekrar maça döndük.
Öne geçecek kadar pozisyon bulduk. Olcan, Arda, Umut, Burak kaçırdı. 
(Burak daha ilk yarıda bu kadar yuhalanıyorsa... Sportif olarak değil de ahlaki olarak kazanmayı hak ediyor muyuz, o da ayrı konu!)
***
Caner diyorsun, sol bek ne olacak diyorsun, yeri doldurulur diyorsun... Olmuyor!
Sol bekimiz Hasan Ali, orta sahada, kendisinden 5 yaş büyük Robben'i düşürmeye kalktı, adam atağını sürdürdü, kaleye şut atıp döndü, Hasan Ali ile orta sahada karşılaştı! 
Yani o kadar yavaş kaldı bizimki...
Arda'ya bakıyorsun, Selçuk'a bakıyorsun... Küçük takımlar karşısındaki büyük oyunları, büyük takım karşısında küçülüyor.
İnanmazsınız, maçın adamı Mehmet Topal'dı!
Düşünün topal halimizi...
"Mehmetçik" savunmada vardı, hücümda vardı; araya attığı toplarla say ki Andres İniesta!
***
Hollanda ceza sahası ve kale önü civarında dolaştığımız anlarda rakip futbolcuların orasına burasına çarpan toplarda kah golden olduk, kah penaltı bekledik.
Ama hiçbiri penaltı değildi. 
***
Ligimizin Hollandalılarından Kuyt ilk yarıda kulübede kalırken, Sneijder etkili oyunuyla canımızı sıktı.
İkinci yarıda ise Kuyt getirdi Sneijder attı!
Milliler bu golden sonra moralman iki seksen yattı.
***
Eh, Fatih Terim de bir yere kadar!
Başım ağrıyor; Cem Yılmaz'ın deyimiyle, "Faruk Eczanesi ne tarafta?"


MAÇIN ADAMI
Mehmet Topal

KIRILMA ANI
Arda'nın zayıf şutu
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.