Beddua

Trabzonspor, aradaki -izafi- kalite farkını koşarak kapatıyordu. İlk pozisyonları onlar buldular. Önce Colman, G.Saray defansının "yumuşak karnı" Gökhan Zan'dan çaldığı topla Muslera'nın burnunun dibinde bitti; kötü kullandı.

Sonra Henrique net fırsatı harcadı.

Ev sahibi G.Saray ise ilk şutunu Sneijder ile çekti; Onur Kıvrak müthiş kıvraktı. 

Sonra Selçuk'un şutunu Bosingwa uzaklaştırdı çizgiden...

Geçen sezon "2010-11 sezonu şampiyon Trabzonspor" diye pankart asıp 20 bin lira ceza alan sarı-kırmızılı taraftarlar, bu kez "zekâ ürünü" bir pankartla selamladı rakibini: "İlla ki kazanır dostluk, sizindir hak ettiğiniz şampiyonluk.

Bu pankart ve seyirciyi el ele selamlayan iki takım futbolcularının centilmenlik gösterilerine rağmen, maç öyle geçmedi. 

Futbolcular "ölümüne" giriyor, kafalar, dudaklar, bacaklar kanıyordu.

Drogba bile saldırgandı.

Trabzon'un iki savunmacısı Bamba ile Yumlu ilk yarının yıldızları oldular. Sol Bamba çok kritik dokunuşlarıyla Türkiye'deki en iyi maçını oynadı. Mustafa Yumlu ise "meçhul asker" görevini hakkıyla yapıyordu yine... Gösterişsiz, reklamsız, sade ama yararlı...

İkinci yarıda G.Saray daha baskılı oynadı. Özellikle "ustalar" Sneijder ve Drogba ağırlığını koydu maça... Bu ikili Burak Yılmaz'a 2 gol attırdı.

UEFA'da kategori düşen Fırat Aydınus bildiğiniz gibi... Çaldığı bir düdüğü dakikalarca futbolculara anlatıyor... "Ortaya" yönetmedi maçı... Aydınus ve Serkan Ok'un kritik takdir hataları oldu, çoğu Trabzon aleyhine...

Wesley Sneijder