Kolayı zora çevirmek...

Bu sezon bütün maçlarını deplasmanda oynayan Beşiktaş'ın Olimpiyat'a gelen seyircisi için "gerçek taraftar" diyerek başlayalım.

Yeni defans kurgusu ve "joker" Atiba ile güçlenen orta sahasıyla maçı çabuk teslim aldı Beşiktaş.

İlk gol tehlikesini Erciyes üretse de Beşiktaş gole yakın taraftı. Fernandes'in şutu, Serdar'ın orta-şut karışımı tehlikesi... Derken organize bir Beşiktaş akını; Gökhan Töre'nin geriye kestiği topa Fernandes'in atik davranıp kaleciyi çaresiz bırakması...

Soyunma odasına bu moralle gittiler.

Dönüşte Cenk Ahmet'in şutu Tolga Zengin'in kalesinin direğinden dönünce, maç da döndü.

İlk golü attıran Gökhan Töre bu kez şahsi çabasıyla Jorgacevic'i mağlup etti, ilk Erciyes maçındaki gibi golünü attı, tıpkı Fernandes gibi.

Eti belli, butu belli Erciyes bu golün şaşkınlığını yaşarken Oğuzhan'ı bomboş bıraktı; genç futbolcu yirmi metreden müthiş vurdu.

***

İlk kez doksan dakika oynayan Pedro Franco, hiç de öyle sezon boyu kenarda bekletilecek adam değilmiş; hele Escude'nin, Ersan'ın "sallandığı" haftalarda oynamalıymış, Necip'ten stoper üretmek yerine...

***

Hikmet Karaman, zaten sınırlı olan Erciyes kadrosunda İbricic, Azofeifa, Vleminckx gibi ustaları neden kenarda oturttu bilmiyorum.

Bildiğim, bu ligden düşücek ilk takımı izledik dün akşam...

(Vleminckx ve İbricic girdikten sonra Erciyes'in rakip kaleye nasıl yüklendiğini gördük. Bir de gol buldular.)

***

Dünya Kupası'na gidecek hakem triomuz genelde iyiydi. Yasin'in ofsayt  olmayan  pozisyonuna bayrak kaldıran, Olcay'ın ofsayt  olan  pozisyonuna bayrak kaldırmayan Tarık Ongun'a küçük bir teessüf...

Vleminckx'in vuruşunda golü iyi tespit eden Bahattin Duran'a tebrik...

Bir de Serdar Kurtuluş Ekrem'e dirsek vurdu gibi geldi bana... 

Aman hocam...