Bir stattan ötesi...

Şükrü Saracoğlu Stadı... Galatasaray maçlarında başka bir yer oluyor. Hayır, stat değil... Başka bir "şey"...Günler öncesinden taktikler, hazırlıklar, planlar başlıyor.

Başkanı başka hesap, teknik adamı başka taktik, taraftarı başka plan yapıyor...

Şükrü Saracoğlu... 

Galatasaray maçlarında başka bir "şey" oluyor.

İşte bunu için Fenerbahçe'nin televizyonunda maç günü yapılan röportajlarda bir taraftar, "Doğdum, büyüdüm, hiç Galatasaray mağlubiyeti görmedim" diyordu.

İşte bunu için maç Muslera ile Fenerbahçe arasındaydı.

Bunu için 37 dakikada Galatasaray'ın iki stoperi sarı kartlıydı.

Bunun için burada hiçbir hakem kararlarından dolayı tartışılamazdı, mazurdu...

Kadro kalitesi değil, stadın paritesiydi belirleyici olan...

TT Arena'da aynı atmosfer oluşmuyor mesela...

37'de geldi "beklenen" gol.

Fenerbahçe yine yeni bir galibiyete mi koşuyordu? 

Ama işte futbol cilvelerle dolu... 41'de Carole sakatlanıyor ve Olcan "mecburen" oyuna giriyor. Sonradan maçın "adını" değiştirecek Olcan.

İkinci yarıda Fenerbahçe anlaşılmaz bir şekilde durağan oynuyor. 

Galatasaray kontrolü ele alıyor. 

45 bin taraftar bu gidişattan bir Galatasaray golü çıkacağını hissediyor. "Vura vura vura, kıra kıra kıra, şampiyonluk için saldır Kanarya!" çığlıkları çare olmuyor.

Volkan Demirel'in kalesine gelen tek "ciddi" şut gol oluyor. İki uzun adamın arasında kısacık boyuyla kafayı vuran eski bir Fenerbahçeli Olcan Adın derbiyi beraberliğe bağlıyor.

İlginç... 

Çok ilginç...