Bilirsin unutulmak dokunur her insana…

A -
A +

Nişanlısı ile tanışma gününün yıldönümü çok sıradan geçti eczacı kız için. Önemsemedi önce... Özel tarihli günlere önem vermiyordu zaten... Ama “Neler oldu?” diye soracak olan arkadaşına yalan söyleyecek olmak üzüyordu.

- Çok şanslısın Sevda, dedi eczacı bayan.
– Evet canım, darısı başına... Düşünebiliyor musun, ben unutmuşum tanışma tarihimizi, ama o unutmamış. Kocaman çelengi kapının önünde görünce hayret ve mutluluğu bir arada yaşadım. Böylesine müthiş jestler evliliğimizin iyi gideceğinin işareti...
Sevda, ünlü ve genç bir iş adamının nişanlısıydı. Eczacı ise bir futbolcunun...
Eczacıyı, nişanlandığı futbolcuyla, yaklaşık on bir ay önce Sevda tanıştırmıştı üstelik.
– Bakalım seninki de hatırlayacak mı tanışma gününüzün yıl dönümünü...
Oturdukları kafede, önündeki meyve suyunun son yudumunu içti ve dudak büzdü genç eczacı:
- Bakalım...
***
Tanışma gününün yıl dönümü çok sıradan geçti eczacı nişanlı için. 
Futbolcudan haber yoktu. 
Önemsemedi önce... Özel tarihli günlere önem vermiyordu zaten...
Ama “Neler oldu?” diye soracak olan Sevda’ya yalan söyleyecek olmak üzüyordu. 
Yarın da doğum günüydü üstelik...
Bunları düşünürken telefon çaldı. Arayan, futbolcu nişanlısıydı:
- Merhaba canım.
– Merhaba.
– Bu akşam maçtan sonra 
televizyona çıkacağım.
– Öyle mi? O zaman ekran karşısına çakılacağız desene...
– Ama ben bunun için aramadım. Sahte bir resmiyet kattı sesine; yarın sabaha randevu talep ediyorum efendim. 
– Benim kalfa İstanbul’a indi. Sabah annesini hastaneye götürecek. Öğleden sonra olur mu? 
- Olur olur.
- Hayrola, özel bir şey mi var?
– Yok canım. Saat iki, tamam mı?
– Peki...
***
İki nişanlı arabadaydılar. 
Eczacı dalgın, futbolcu mütebessimdi.
– Ne düşünüyorsun hayatım, diye sordu delikanlı yoldan gözünü ayırmadan.
– Hiiççç.
Bu “hiç”, hiç inandırıcı gelmemişti ama futbolcu üstelemedi. 
– Sen de benim gibi özel günlere önem vermez misin?
Laf olsun, sessizliği bozsun diye sormuştu genç hanım. 
İstanbul’un kenar bir mahallesinde dolaşıyorlardı. 
– Kendi doğum günümü kutlamam. Ama seninki için iş değişir. 
– Tanışma tarihimizi hatırlıyor musun?
– Önceki gündü ve biz kamptaydık. Hatırlamaz mıyım?
Bu küçük “iğnelemeden” istediği sonucu alamayan genç hanım etrafına bakınca bulundukları yeri fark etti. Futbolcunun dört ay önce vefat eden annesinin semtiydi. Ama anne ölmüş, ev kapatılmıştı.
- Burada ne işimiz var?
– Biraz sabır gülüm, dedi futbolcu.
Pırıl pırıl, inşaatı yeni bitmiş bir binanın bahçe duvarının önünde durdular. 
Futbolcu, nişanlısının elinden tutup, resmî daireye benzeyen iki katlı binanın bahçe kapısından içeri götürdü.
Binanın giriş kapısının üstündeki duvarda mavi zemin üzerine yazılmış siyah yazıyı gösterdi:
- Oku!
Eczacı kız, büyük bir gurur ve mutlulukla nişanlısına sarıldı.
Çünkü tabelada genç nişanlı hanımın ismi yazıyordu:
“T.C. 
Millî Eğitim Bakanlığı
H............... / D...............
İlköğretim Okulu”
– Doğum günün kutlu olsun canım, dedi futbolcu.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.