GELECEK VADEDEN VAATLER

Önümüzdeki hafta okullar açılıyor. Eğitim camiası olarak heyecanlıyız. Bu heyecanı köşeye taşımak için acaba ne yazsam diye düşünürken aklıma bir fikir geldi. 

Ülkeyi yönetmeye aday siyasetçiler vaatlerini ardı ardına sıralarken, ülkenin geleceğinde rol oynayacak kişilerin sorumluluğunu taşıyanların da vaatleri olmalı dedim kendi kendime. Ve yeni öğretim yılına başlarken öğretmenler ve ebeveynler için bir vaat listesi hazırladım.

İstediğiniz vaatten başlayabilirsiniz.

Süreniz başladı.

Başarılar!

 

 

1- Derste boşa geçen her bir dakikanın bedelini mutlaka ödeyeceğimi düşünerek, ders planımı bütçeme uygun olarak hazırlayacağım.

2- Bir öğretmen olarak en önemli görevimin, bana emanet edilen çocukların cesaretlerini kırmamak ve onlara ne kadar değerli olduklarını hissettirmek olduğunu asla aklımdan çıkarmayacağım.

3- Öğrencilerimin olur olmaz kişilere hayran olmasını önlemek adına, onların hayran kontenjanlarını gerçekten mühim ve değerli şahsiyetlerle dolduracağım.

4- Öğrenciye düşük not vermekle gurur duyan bir öğretmenin, hastasını iyileştiremediği için gurur duyan bir doktordan farkı olmadığını kendime sık sık hatırlatacağım.

5- Öğretmenler için en yaygın meslek hastalığının farenjit değil kibir olduğunu hep aklımın bir köşesinde tutacağım.

6- Günün son ders zili çaldığında, “Acaba benim yüzümden gününü kötü geçiren bir öğrencim oldu mu?” diye kendi kendime soracağım.

7- Öğretmenlik mesleğinin hakkını verebilmek ve bana emanet edilen çocuklara layık olabilmek için okumaktan, araştırmaktan ve öğrenmekten asla vazgeçmeyeceğim.

8- Öğrenme ve öğretmenin önlü arkalı değil, yan yana ilerlemesi gereken iki eylem olduğunu unutmayacağım.

9- Sigorta primi, ek ders ücreti veya erken emeklilik gibi gündemlerin, bir çocuğun gönlüne dokunabilmek ve hayatında iz bırakabilmek gibi yüce bir ideali gölgelemesine izin vermeyeceğim.

10- Sosyal medyada hakkımı ararken öğretmenliğin itibarını düşüren paylaşımlar yapmayacak, yaşanan bazı mağduriyetleri topyekûn bir mağlubiyete dönüştüren sulu gözlü kampanyalardan uzak duracağım.

 

 

1- Çocuğumun benim hayallerimi değil, kendi hayallerini yaşamasına ve benim gölgemden çıkıp kendi aydınlığına kavuşmasına izin vereceğim.

2- Yaşatılan bir yanlışın, öğretilen bin doğruya bedel olabileceğini hep aklımda tutacağım.

3- Bu ülke bir daha 15 Temmuz yaşamasın diye, çocuğumun hangi dersi sevip hangisini sevmediğiyle ilgilendiğim kadar, kimleri sevmesi ve kimleri sevmemesi gerektiğini anlatmakla da ilgileneceğim.

4- Hayatta başarıya ulaşabilmenin yüksek notlarla değil alçak bir gönülle mümkün olabileceğini çocuğuma ve kendime daima hatırlatacağım.

5- Çocuğumun olumsuz davranışlarına tepki olarak okula veya öğretmenlere kızmadan önce aynaya bakacağım.

6- Çocuğun yanında okul veya öğretmenleri aleyhinde konuşmanın, çocuğa yapılabilecek en büyük kötülüklerden birisi olduğunu hiç unutmayacağım.

7- Çocuğumu akranlarıyla kıyaslamayacağım. Eğer kıyaslarsam, onların da beni akranlarının babalarıyla kıyaslamasına kızmayacağım.

8- Doğumla birlikte benim için de ders zilinin çaldığını ve evde boş geçen derslerin okulda telafisinin mümkün olmayacağını kendime her daim hatırlatacağım.

9- Değerler eğitiminin sadece okula emanet edilmesi durumunda havale masraflarının çok yüksek olacağını aklımda tutacak ve buna göre hareket edeceğim.

10- Çocuğumun konuşmayı ve yürümeyi nasıl öğrendiğini düşünüp, hayattaki diğer becerilere de benzer bir formülle sahip olabilmesi için ona gerekli alanı ve imkânı sağlayacağım.