Bilmek, bulmak, olmak...

A -
A +
Anadolu kültüründe eğitim safhaları bilmek, bulmak ve olmak olarak üçe ayrılır. Bu elbette çok derin bir konu ama en basit şekliyle bir örnek vermek gerekirse şöyle söyleyebiliriz;
Hava sıfır derecenin altına düştüğünde üşüyeceğini öğrenen kişi bilir.
Soğuk havada dışarı çıkarken kalın giyinen kişi bulur.
“Bu soğukta evsizler acaba ne yapıyordur?” diye düşünerek üzülen ve yardımcı olmaya çalışan kişi de olur.
İlk basamak için okula ihtiyaç yoktur. Açarsın Google’ı istediğin konuyu yazar ve öğrenirsin. Zaten eğitim sadece bilgiden ibaret olsaydı, Google başöğretmen olurdu.
Ama bulmak için öğretmene, olmak içinse bir rehbere ihtiyaç vardır. Okulda öğretmen bir eğitim lideri olarak rol alırsa, öğrenci olur.
Aksi hâlde olan öğrenciye ve toptan eğitim sistemine olur.
 
Cevabın kalitesini soru belirler
 
Alışveriş yaparken alacağınız ürünün kalitesi, verdiğiniz paranın miktarına bağlıdır. Değeri 100 lira olan bir şeyi 10 liraya alamazsınız. Bu yüzden bütçenize uygun bir planlama yapar ve hayat standardınızı buna göre belirlersiniz.
Eğitimde de cevabın değerini belirleyen sorudur. Her öğretmen veya daha genel bir bakışla her eğitim sistemi kendi bütçesine uygun sorular sorar. Ve düşük bütçeli bir sorudan zengin cevap beklenmez. Yani öğrencinin verdiği cevap, sorunun çapından geniş olamaz.
Son dönemde sınav sisteminin değişmesi, eğitim sistemini olumlu yönde etkilemiştir. Soruların kâğıt üzerinde kapladığı alanın artmasıyla birlikte, öğretmen de müfredatı işleme derinliğini artırmak zorunda kalmıştır.
Çünkü yüzeyde kulaç atarak işlenen dersin sınavında, öğrenciden dalgıç performansı beklenmez. Eğer beklenirse öğrenciler de “Ya anlattığın gibi sor ya sorduğun gibi anlat!” diye isyan ederler.
Ki etmişlerdir de…
Klasik sistemde öğretmen bilgiyi verir, öğrenci de alır. Bu sistemi benimseyenler zaten öğretim programından bahsederken, “Sen şu konuyu verdin mi? Ben daha vermedim” türünden cümleler kurarlar. Ama eğitim, almak ve vermek fiillerine sıkıştırılacak bir kavram değildir.
Her bir sınav sorusu aslında öğretmenin de sınavıdır. Çünkü soru sormayı bilmeyen öğretmenin, cevap vermeyi bilmeyen öğrencileri olur.
 
Fransa’daki sorulara Fransız kalmak!
 
Geçtiğimiz sene sosyal medyada bolca Fransa’da lise bitirme soruları paylaşıldı. Bu soruları biraz hayranlık, biraz da şaşkınlıkla okuyup durduk.
Şimdi bu sorulardan ikisine bir göz atalım.  
- Kültürlerin çeşitliliği insanoğlunun birliğine engel midir?
Bu soru öğrencinin bilgi basamağından analiz-sentez seviyesine çıkmasını gerekli kılar. Ama siz bu soruyu “Kültür nedir?” diye sorarsanız ortada ne analiz kalır ne sentez. Sadece tanımlar üzerinden ölçülen bir eğitim sistemi, sözlüğü ezberleyen ama ezberlediği kelimelerle bir cümle kurmaktan aciz öğrenciler yetiştirir. Kültür, çeşitlilik ve birlik kavramlarını eş zamanlı olarak birbiriyle çarpıştırıp ortaya bir fikir çıkarabilmek için, bu konuyla ilgili daha önce okuma yapılmış olması ve konunun sınıf ortamında birçok defalar müzakere edilmiş olması gerekir. Ama öğretmen haricinde konuşanların tahtaya yazıldığı bir sistemden geliyorsanız, bu soruya Fransız kalmanız kesindir.
- İnsanın sorumluluklarının kabulü özgürlüğünden vazgeçmesi anlamına gelir mi?
Eğer sınıfta ideal bir iklim oluşturmadıysanız böyle bir sınavda sadece “Özgürlük nedir? Örneklerle açıklayınız” türünden bir soru sorabilirsiniz. Ve eğer sınıfın iklimi yaz kış kuraksa, “Aşağıdakilerden hangisi özgürlüğün tanımıyla ilgili” diye başlayan bir soru yazarsınız. Öğrenci de en şık şıkkı seçerek hayatına devam eder.
Son olarak size Fransa lise bitirme sorularından birkaç örnek daha verip yazıyı bitiriyorum. Ve liseyi Türkiye’de okuduğum için kendimi acayip şanslı hissediyorum.
 - Adaletsizliğe uğramak, neyin doğru olduğunu bilmek için zorunlu mudur?
- Kültür bizi daha insan kılar mı?
- Hakikatten vazgeçebilir miyiz?
- Emek insanları ayrıştırır mı?
- Arzu, insanoğlunun mükemmel olmayan doğasının işareti midir?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.